Aydın Engin

PKK terör örgütü, peki FKÖ neydi?

21 Ekim 2015 Çarşamba

Ortalık toz duman.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi geçen hafta Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge’sinde “PKK terör örgütü değildir” dedi ve kıyamet koptu.
Kıyamet önce program sırasında koptu. Katılımcılar Elçi’nin sözlerini “Şiddet ve nefretle” protesto ettiler. Ardından milliyetçilik, ırkçılık ve dincilik bulamacında yol alan malum medyanın habercileri, yorumcuları Tahir Elçi’ye yüklendiler.
Onun da ardından “suç mahalli”ndeki yetkili savcılık olan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı bu sözleri nedeniyle Elçi hakkında “Terör örgütü propagandası” iddiasıyla soruşturma başlattı. Savcılığın iddiasını ciddiye alan Bakırköy 2’nci Sulh Ceza Hâkimliği de Tahir Elçi hakkında yakalama kararı çıkardı.
Diyarbakır Barosu’ndaki odasında oturan, evi belli, adresi belli, işi belli Tahir Elçi polisler tarafından “yakalandı” ve mevcutlu olarak Istanbul’a getirildi. Dün sabah savcının karşısına çıkarıldı. Savcı da bu ağır suçu(!) işleyen, kaçma tehlikesi(!) bulunan, delilleri karartabilecek(!) olan Tahir Elçi’yi tutuklama istemiyle sulh ceza hâkimliğine sevk etti.
Diyarbakır Baro Başkanı hakkında çıkarılan yakalama kararının gerekçesi de var. Aynen aktarıyorum:
“Şüpheli hakkındaki soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurtiçinde saklandığı, tüm aramalara rağmen kendisine ulaşılamadığından ve tebligat yapılamayacağı anlaşıldığından yakalama emri düzenlenmesine...”
Vay be...
Keşke bana sorsalardı. Hem Elçi’nin telefonunu verirdim, hem de Diyarbakır Baro binasının adresini verir, bir de, “Şurdan şöyle gidin, şurdan dönün, sonra kime sorsanız gösterir” diyerek yerini tarif de ederdim ve böylece Baro’daki makam odasında oturmakta olan Tahir Elçi’ye kolayca ulaşırlardı.
Neyse...
Mahkemenin kararı ne olursa olsun, bir baro başkanının “yakalanarak” yargıç karşısına dikilmesi sanırım Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk tarihinde onurlu yerini şimdiden aldı. Bunu başaranları tebrik edelim ve tartışmanın özüne geçelim.
* * *
Sizce “PKK bir terör örgütüdür” ya da “PKK bir terör örgütü değildir” demek suç olabilir mi?
Durun cevap için acele etmeyin. Bir başka sorum daha var:
Sizce “FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) bir terör örgütüdür” ya da “FKÖ bir terör örgütü değildir” diyenlerden hangisi yanılmaktadır?
Kendine çizdiği hedeflere ulaşmak için terörü bir siyasal mücadele yöntemi olarak kullanmak elbette suçtur.
Keza terör uygulayan bir örgütün eylemlerini kutsamak, övmek, olumlamak da suç olsa gerek.
Ancak bir örgütün, terör örgütü olup olmadığını tartışmak niye suç olsun?
Terör hukukun tartışmalı kavramlarından biri. Bu köşe derin bir hukuk tartışmasının alanı olamaz; zaten benim haddimi de aşar.
Ama gençliğinde “Ayrılıkçı Vietkong çeteleri Saygon hükümetine karşı terör eylemlerini kırlardan kentlere taşımaya başladı” haberleri ile sık, çok sık karşılaşmış bir gazeteciyim.
Keza benim kuşağım, Leyla Halit 1969 Ağustos’unda Amerikan TWA uçağını kaçırıp, Şam Havaalanı’na indirip, yolcuları boşalttıktan sonra havaya uçurduğunda bütün Batı medyası ve o kirli pınardan beslenen Türkiye medyası “Filistinli teröristler... FKÖ terör örgütü... El Fetih teröristleri” başlıkları ile karşılaştı ve bu yıllar ve yıllar boyu sürdü.
Gözden kaçırılabilir mi? Bugün Birleşmiş Milletler binasında Filistin bayrağını dalgalandıran sürecin mimarları “FKÖ terör örgütü” idi...
O yüzden oldum bittim bir siyasal hareketin terörü mücadele yöntemi olarak kullanmasıyla o örgütün “terör örgütü” olarak nitelenmesi arasında bir fark olup olmadığı benim ve benim kuşağımın gazetecileri için ciddi bir tartışma ve sorgulama konusu oldu.
Terörü asla kutsamadan, terörü asla savunmadan, ona asla güzellemeler düzmeden kime, neden terör örgütü denmesi gerektiğini cesaretle tartışmak kanımca düşünce özgürlüğünün alanına girer.
Tahir Elçi de bu özgürlüğü kullandı” desem savcı beni de yargıç karşısına mı dikecek?
Sanmıyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları