Cüneyt Arcayürek

Bataklık!..

27 Şubat 2014 Perşembe

Bataklığa düşen bir insanı, kurtulmaya çalıştığı her an, çamurun santim santim içine nasıl çektiğini herhangi bir belgeselde izlemişsinizdir.
Yolsuzluk ve rüşvet bataklığına düşen Başbakan’ın son davranışları bu örneği anımsatıyor.
Allah sözcüğünü ağzından eksik etmeyen Başbakan, dört bakan ve çocuklarıyla ilgili soruşturmanın başladığı günün sabahı erken saatte oğlumuz Bilal’e evdeki paralardan bir an önce kurtulmasını salık veren konuşmasının internette yayımlanması üzerine düştüğü bataktan her zaman kullandığı ya Allah bismillah diyerek kurtulamıyor bu kez.
Oysa oğlumuz Bilal maşallah babasının bankası gibi.
İşte o konuşmadan bu kanıyı doğrulayan cümleler:
RTE: “Tamam mı, şimdi diyorum ki, senin evinde ne var ne yok. Sen bunları bir çıkar. Tamam mı...”
BE: “Bende ne olabilir baba? Senin para var kasada...”

***

Başbakan, oğlu ile yaptığı konuşmanın internete düşmesinden ve Türkiye’yi ayağa kaldırmasından beri bu bataklıktan nasıl kurtulacağını bakanları ve tabii MİT ile sabahlara dek görüştükten sonra...
... Salim çıkış yolunu, önce iki muhalefeti ve Atlantik ötesindeki bir türlü belini kıramadığı düşmanı Gülen’i bir güzel suçlamakta buldu.
Açıkladığı senaryoya göre bu üçlünün kurguladığı ve (tabii kendi ve Bilal’in sesini aynen taklit ederek) “dublajını yaptıkları bir piyesi servis ettiklerini” ilan etti.
Oysa ses kaydının montaj olduğunu kanıtlaması istenen ve beklenen Başbakan:
Hazırlatmakta olduğu montaj bir ses kaydını TV’lerden izleterek oğlu ile yaptığı ve internetteki ses kaydının “alçakça, hayâsızca montaj olduğunu” kanıtlayacağını sanıyor.
Tabii başkalarını suçlayarak masumiyetini iddia eden bu açıklamalar inandırıcı bulunmadı.
Hatta kimi dindar çevrelerde, Gülen hocanın bedduası böylece yanıtlanıyor mu acaba sorusunun konuşulmaya başlandığını söyleyenlere rastlanıyor.

***

Oysa: Başbakan muhalefeti suçlayarak, hazırlattığı benzeri montaj ses kayıtlarını dinleterek düştüğü bataklıktan kurtulacağını sanacağı yerde; izlemesi gereken tek yol...
... Ses kaydının düzmece olduğunu sözle değil, fiilen kanıtlaması.
Hiç kuşkuya yer bırakmayacak bir davranışla; hatta içerideki araştırma kurumlarına değil; ses kaydını ABD’de ya da Avrupa’da bu türden konuları tarafsızlıkla ilmen incelediği bilinen kurumlardan birine göndereceğini açıklaması gerekiyor.
Lakin Başbakan, Avrupa ülkelerinin başlıca düşmanı olduğu iddiasıyla her toplumsal olayı, örneğin Gezi eylemlerini hatta 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını Batı kaynaklarına bağlamadı mı bugüne dek!
O şimdi içeride ses kaydının montaj olduğunu açıklayacak bir kurum arıyor olabilir ve tabii...
... Olası böyle bir açıklama; RTE’yi tatmin etse bile öncelikle ses kaydının doğruluğunu üç dört uzmanın incelemesinden geçirdiğini Meclis Grubu’nda açıklayan CHP Genel Bakanı Kılıçdaroğlu’nu ve aksini ispat etmesini dayatan MHP lideri Bahçeli’yi...
... AKP bağımlıları dışındaki halkın büyük çoğunluğunu asla tatmin etmeyecektir.

***

Ve...
30 Mart yerel seçimlerinde RTE, ola ki istediğinin de ötesinde oy alsa dahi; her türlü suçlamadan aklayacağını sandığı sandık sonuçları da artık silinmez bir yük olarak sırtına yüklenen, Kılıçdaroğlu’nun tanımı ile “başçalan” suçlamasından kurtulamayacak.
Bakalım seçmen bu kez, yaşadığı onca olaydan sonra RTE’den artık kurtulacağımızın ilk işaretini verecek mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları