Çiğdem Toker

Akkuyu’da hareketli günler

02 Mayıs 2016 Pazartesi

Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) cephesi, son bir aydır hareketli. Rusya’nın, sahibi olduğu Akkuyu Nükleer A.Ş. hisselerinin yüzde 49’unu satacağı; satışla Cengiz İnşaat’ın ilgilendiğine dair ajans haberinin üzerinden birkaç gün geçti.
(Anımsatalım: Cengiz İnşaat, bu projenin deniz hidroteknik yapılarını yapıyor.)
22 milyar dolarlık projenin yüzde 49’unu satma girişimi, tutarın yaklaşık yarısını üstlenecek ortak arayışı anlamına geliyor.

***

Gelişme yeni. Ama Akkuyu’ya bir Türk şirketinin “ortak edilmesi” konusu hiç de yeni değil.
Bilakis, bu konu 2010’da imzalanan anlaşmanın en önemli “kapalı” başlıklarından biriydi. TBMM’den geçen, Resmi Gazete’de yayımlanan anlaşmaya göre Rusların payı, hiçbir zaman yüzde 51’in altına düşmeyecek. Bu, bağlayıcı hüküm. Ama tersinden okunduğunda da Akkuyu NGS’nin, ta en başından yüzde 49 hissesinin satılarak ortak alınması fikrine göre kurgulandığını anlatıyor.
Nitekim NGS’nin eski genel müdürü Alexander Superfin, yatırımın 7.5 milyar dolarlık kısmının Türk şirketleri tarafından karşılanabileceğini söylemişti.
Fakat Rusya’nın değişik vesilelerle gündeme taşıdığı bu istek, yıllardır hayata geçmedi. 8-10 milyar doları çıkarıp koyacak, bunun finansmanını sağlayabilecek bir “babayiğit”in bulunma zorluğu kadar, bu “babayiğit” kimliği ve siyaseten(!) nasıl seçileceği gibi önemli konular yüzünden.

***

Öte yandan Rusya’nın resmi görüşmelerde konuşulmasına karşın sonuçsuz kalan iki isteği daha var:
-Kıyı ve zeytinlik alanlarla ilgili yasa değişikliği
-Stratejik Yatırım Statüsü verilmesi.
Stratejik yatırım statüsü, teşvikler bakımından önemli. Ekonomi Bakanlığı’nın bu talebi ihracat yapılmadığı gerekçesiyle kabul etmediği belirtiliyor.
Diğer yandan kıyı ve zeytinlik alanlarla ilgili yasa değişikliği de değişik gerekçelerle Meclis’ten geçmedi, geçemedi.
Rusya’dan Türkiye’ye geçen sene bu proje için 3 milyar dolara yakın bir giriş olmasına karşın, bu taleplerin hiçbirinin gerçekleşmemesinin Putin’in fena halde canını sıktığı, ekonomi ve diplomasi kulislerinde uzun süredir konuşulmaktaydı. (Putin’in geçen yıl 13 Haziran’da Bakû’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı birkaç saat bekletmesinin de yine Akkuyu NGS ile ilgili bir “kırılma noktası” olduğu anlatılıyor.) 

***

Özetle, milletlerarası bir anlaşmaya dayalı Akkuyu NGS’de, Türkiye’nin eğer uyuşmazlık kartıyla tahkime gitme niyeti yoksa, bu talepleri belli bir sıra dahilinde karşılaması gerekiyor, bekleniyor.
Üç hafta önce Akkuyu NGS kapsamındaki elektrik iletim hattı direkleri için alınan acele kamulaştırma kararları, ihtimal bu kapsamda bir adımdı.
Fakat, diğer hacimli ve kritik taleplere bakıldığında, “direk yeri” kamulaştırmasından önce atılması beklenen daha büyük adımlar olduğu açık.
Şimdi, Rusya’nın satmak istediği Akkuyu A.Ş’nin yüzde 49 hissesini, gerçekten Cengiz İnşaat’ın satın alıp almayacağı konusu; -şirketin ismi kadar-, bu kaynağın nasıl finanse edileceği bakımından da kritik önem taşıyor.
Bitirirken bir başka önemli gelişmenin de şirket yönetiminde yaşandığını not düşelim: 2010’da Ankara’da, 150 milyon TL sermayeyle kurulmuş şirketin CEO’su görevden alınmış. Akkuyu’nun 2014’ten bu yana CEO’luğunu yürüten Fuat Akhundov’un CEO’luk ve imza yetkileri iptal edilmiş. 26 Nisan 2016 tarihli Ticaret Sicili’nde yayımlanan bu değişiklikte CEO’luğun “şimdilik boş kalmasına” karar veriliyor. Akhundov’un yönetim kurulu üyeliği görevi ise sürüyor.
CEO’luk iptalinin, şirket hisselerinin satışıyla ilgisi olup olmadığını da yakında görürüz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları