‘Gece Bekçisinin Rüyası’

07 Mayıs 2017 Pazar

Bu pazar, içerideki arkadaşlarımı, doğrudan siyaset veya hukuk/adalet yazısıyla değil, başka bir yöntemle, bir edebiyat/roman eleştirisi ile anmak istiyorum.

***

“Gece Bekçisinin Rüyası” Enver Aysever’in son romanının adı.
Bence hem edebiyat hem de edebiyat/siyaset ilişkileri açısından çok önemli bir yapıt.

***

Ben edebiyatı, “İnsanı ve toplumu, dili iyi kullanarak yansıtan bir yazı etkinliği” olarak tanımlama eğilimindeyim.
Elbette başka tanımlar da yapılabilir... Hatta ben bile başka tanımlar yapabilirim...
Ama sanıyorum edebiyat etkinliğinin odak noktasında her zaman “insan” ve “toplum” olacaktır.

***

Tabii burada “Hangi insan?” ve “Hangi toplum?” soruları gündeme geliyor.
“Çağının insanı” mı, “çağının toplumu” mu?..Geçmişin mi, geleceğin mi?“Kendi insanı” mı, “kendi toplumu” mu?..Evrensel insanmı, evrensel toplum mu?
Başarılı edebiyat odur ki, tek bir insanı anlatırken tüm insanlığa ışık tutar...
Tek bir toplumu ya da tek bir toplumsal sorunu işlerken, tüm insanlığı aydınlatır.

***

Enver Aysever bu son romanında zor bir anlatım yöntemi kullanıyor:
Olayları, duygu ve düşünceleri, kahramanların bilinç akışlarıyla anlatmayı seçmiş...
Üstelik bu bilinç akışları, sadece insan zihnine ve yüreğine değil, aynı zamanda toplumsal olaylara da ilişkin pek çok mecazî göndermeyi, ilişkiyi, çelişkiyi bağrında barındırıyor...
Bu açıdan hem psikolojik, hem sosyolojik, hem de siyasal açıdan çok katmanlı, çok katmanlı olduğu için de her satırı dikkatle okunması gerekli bir roman...
Okur ne denli bilinçli, kültürlü ve duygusal açıdan derinlikliyse, bu roman da onu o kadar etkileyecek...
Çünkü romanın katmanları, göndermeleri, mecazları, vurguları, okurun seviyesinin derinliği kadar kendilerini açığa vuruyor!

***

Okunma keyfini kaçırmamak için bu ilginç romandaki kişilere ve olayların nasıl geliştiğine değinmiyorum...
Ama yeni bir “Toplumsal Gerçekçi” akım temsilcisi sayılabileceği için:
Biraz kötümser bir hava taşıdığını ve bu nedenle de diyalektik olarak mücadele azmini kamçıladığını...
Sonuna eklediği notların ise roman metnini daha da zenginleştirdiğini...
Belirtmeliyim.

***

Bu yazının güncel gündeme ilişkin amacı açısından...
“Gece Bekçisinin Rüyası”:
2017 Türkiye’sinde...
“Dışarıdaki” tutuklulara “İçerideki” tutukluları...
“İçerideki” tutuklulara da “Dışarıdaki” tutukluları...
Anımsatan...
Ve hepsinin soludukları aynı kasvetli havanın boğuculuğunu vurgulayan bir roman da diyebilirim. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları