İki veda

26 Mayıs 2017 Cuma

Ne olursa olsun, oyun devam etmeli” diyemeyeceğim, hele söz konusu olan ölüm olunca. Siyasi yorum yapacak halim yok, bu hafta, iki dostumu, arkadaşımı kaybettim. Yazı yazmamak değil de, bugün izninizle onları anmak, acımı paylaşmak, böylece onlara veda etmek istedim.
Önce, eski dostum, sonuna kadar duruşunu, asaletini kaybetmeyen Yeni Şafak yazarı Akif Emre’nin haberi geldi. Keşke son bir kez görüşebilseydik, Türkiye’nin kirli ortamı dostluğumuza hiç gölge düşürmedi, ama uzun süredir görüşmez olmuştuk. Sohbetlerimiz, birlikte katıldığımız geziler, güzel hatıralar baki kaldı.
Ona dair en güzel hatıram, 2006 yılında katıldığımız bir gezi vesilesi ile yolumuzun düştüğü Halep hatırasıdır. Bir akşam Halep Kalesi civarındaki kahvelerden birinde kalabalık bir sohbet gece yarılarına uzandı, Akif “Yarın üç ayların ilk günü, sabah namazına Emevi Camii’ne gidelim” önerisinde bulundu, ikimiz kalktık gittik. Harabe olan şehri ve camiyi her düşündüğümde aklıma o sabah gelir, Akif’i kaybedince de aklıma ilk gelen o oldu. Ne diyeyim, Allah gani gani rahmet eylesin, ailesine sabır ihsan etsin.
Bir gün sonra, bu kez geç tanıdığım ama çok sevdiğim bir diğer arkadaşımın, Şehvar Beşiroğlu’nun korkunç hastalığının sonuna geldiği haberi geldi. Prof. Şehvar Beşiroğlu, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü öğretim üyesi, Müzik İleri Araştırmalar Merkezi Müdiresi idi. Son kitabı, Bir Muhabbet Kuşu-Postmodern Göstergeler Işığında Zeki Müren’in (Tarih Vakfı Yayınları) yayımlandığını son nefeslerini alırken görebildi. Tanıdığım en renkli insanlardan biriydi, altın kalpli bir hoca, yaşama sevinci hiç tükenmez, çok güzel bir kadındı. Allah yardımcısı olsun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Yeni devlet’ 7 Ağustos 2017

Günün Köşe Yazıları