Zülâl Kalkandelen: ‘Yüz yıllık çalkantılı bir tarih gözler önüne seriliyor!
Zülâl Kalkandelen ile Emre Kongar ile birlikte hazırladıkları zamandizin çalışması Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yılı’nı (Remzi Kitabevi) ilk cildi Savaş, Devrim ve Tepkiler’i (1919-1971) konuştuk.
‘19 MAYIS 1919’DAN BAŞLAYAN KRONOLOJİDE SİYASETE ODAKLANMAK BİRLİKTE KÜLTÜR VE SANATA DA YER VERDİK’
- Emre Kongar ile birlikte üç cilt olarak hazırladığınız, Savaş ve Devrim (1 Ocak 1919-12 Mart 1971) adıyla ilk cildi yayımlanan Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yılı (Remzi Kitabevi) adlı incelemenizin araştırma ve yazım aşamasından bahseder misiniz? Hangi kaynaklardan faydalandınız, çalışma boyunca yol alırken nasıl bir yöntem benimsediniz?
Bu çalışma yedi yılı aşan bir sürece yayıldı. Emre Hocamın başlattığı bir projeydi. Bana ilk söz ettiğinde daha önce yapılmış birtakım taslaklar vardı ama henüz başlangıç aşamasındaydı, sistematik bir bütünlüğü yoktu ve içerik netleştirilmediğinden dağınıktı.
Yüz yıllık bir tarihi ele aldığımızın bilinciyle çok zor olacağının farkındaydık. Öncelikle kitapta yer almasının gerekli olduğunu düşündüğümüz konu başlıklarını belirledik.
19 Mayıs 1919’dan başlayan kronoloji, doğal olarak iç ve dış siyasete odaklandı ancak ekonominin yanı sıra kültür ve sanat ile ilgili belli başlı olaylara da yer verdik.
Arşiv taramasını temel olarak ben üstlendim ama Emre Hocam çok önemli eklemeler yaptı, hangi konuya eğilmemiz gerektiğini belirledi, hatalar olduğunda düzeltti.
Tarihi olayların bir bölümünü bizzat yaşamış olduğundan, benim atladığım bazı olaylara dikkat çekti ve en sonunda her birini tek tek okuyup gözden geçirdi. Dolayısıyla kronolojik akışın belirlenmesinde ve son halini almasında çok büyük emeği var.
Fakat ilerledikçe öylesine uzun bir metin ortaya çıktı ki eleme yapma zorunluluğu oluştu. O konuda da belli ölçütlere göre metni daha sade bir hale getirmeye gayret ettik.
Her bölümü kendi içinde Emre Hocam değerlendirdi ve okuyucunun tarihi olayları irdeleyebilmesi için önemli hususları vurguladı. O nedenle bölüm başlarındaki değerlendirmelerin dikkatle okunmasını öneririm.
Çalışmayı yaparken birçok kaynaktan yararlandık. Özellikle Cumhuriyet gazetesinin arşivi çok yardımcı oldu. Yerli ve yabancı diğer günlük gazete ve dergilerle birlikte, ansiklopedileri, tarih kitaplarını, internet sitelerini, devlet kurumlarının dijital arşivlerini ve almanakları taradık.
Olayları konularına göre çapraz tarama da yaptık. Bu sayede gözden kaçan birçok önemli olayı ve bilgiyi de yakalamış olduk. Yine de eksikler çıkabilir. Çünkü işin içine girdiğinizde çok yüklü bir arşiv incelemesi ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
‘YAKIN TARİHİMİZİN KIRILMA NOKTALARINI ÖNE ÇIKARACAK BİÇİMDE BÖLÜMLENDİRDİK’
- Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yıl’ının yapısını, zamandizinin oluşum aşamalarını anlatır mısınız?
Kitabın yüz yıllık bir dönemi diyalektik bir yaklaşımla, devrim ve karşı devrim açısından yansıtması; klasik 10’ar yıllık dönemler halinde değil, Türkiye’nin tarihindeki kırılma noktalarını öne çıkaracak şekilde bölümlendirilmesi, farkını ortaya koyuyor.
Bu sayede okuyucuların, olaylar arasındaki bağı kurmasının kolaylaşacağını düşünüyorum. Sadece bölüm adlarına bakarak bile, Türkiye adlı dev çınarın nasıl dikildiğine, sonrasında onca fırtına ve depreme karşın bugünlere nasıl geldiğine dair bir fikir edinmek mümkün.
Bu sistem kronoloji üzerinde ilk çalışmaya başladığımızda yoktu; ilk önce olayları 10 yıllık dönemler halinde düşündük. Ancak bir aşamadan sonra Emre Hocam, diyalektik yaklaşımla bölümleri ortaya koydu. O andan itibaren çalışma sadece olayların arka arkaya sıralanmasının ötesine geçti ve tarihin doğru yaklaşımla değerlendirilmesi için bir bakış açısı da sunar hale geldi.
YÜZ YILLIK ÇALKANTILI BİR TARİH
- İncelemede Cumhuriyet Devrimi’nin aşamalarını ve 100 yıllık Cumhuriyet tarihini alışılmış sınıflamaların ve bölünmelerin dışında nasıl bir izlekte ortaya koyuyorsunuz?
İlk kitap, Savaş ve Devrim adını taşıyor. 19 Mayıs 1919’da başlayıp 12 Mart 1971’deki darbeye kadar geliyor. Karşı Devrim Darbeleri adını taşıyan ikinci kitap, 12 Mart 1971 darbesinden başlıyor ve 2002’de AKP’nin seçimi kazanmasına kadar sürüyor.
Üçüncü kitapsa, Karşı DevrimYanılsaması adını taşıyor ve 2002’de AKP’nin iktidara geldiği tarihten başlayarak 2019’un sonuna kadar geliyor. Böylece yüz yıllık çalkantılı bir tarih okuyucunun gözlerinin önüne seriliyor.
Fotoğraf: CEREN AKSAN MUMCU
SİYASİ, TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMLER VE EKONOMİK YIKIM!
- İncelemeyi 2019 sonuna kadar getirirken zamandizinin maddelerini özellikle hangi ayrıntılar ve bağlamlarla geliştirmeyİ öncelediniz?
Özellikle Türkiye’nin siyasal ve toplumsal yapısındaki dönüşümleri yansıtan, ekonomik yıkıma neden olan gelişmeleri vurguladık. Darbelerin etkisiyle toplumsal huzurun bozulmasının sonuçlarını aktardık.
Önemli sendikal gelişmeleri, toplumsal olaylarda verilen kayıpları dikkatle kayda geçirdik. Kurtuluş Savaşı sürerken yurt çapında görülen çete ve aşiret isyanlarına yer verdik.
Kuruluş döneminde yabancı devletlerle yürütülen ilişkiler, imzalanan anlaşmalar ve açılan sanayi tesisleri, kurucu liderlerin yaklaşımlarını ortaya koyması bakımından çalışmada yer aldı.
Türk lirasının zaman içinde yabancı paralar karşısında izlediği seyir, terör saldırılarında canını kaybeden diplomatlar gibi birçok önemli başlık da vurgulanan konular arasında.
Üçüncü kitapta bölümün adından da anlaşılacağı gibi, laik cumhuriyete ve parlamenter sisteme karşı darbelerin sonuçlarını ortaya koymaya çalıştık. 2002’den sonra olanlar ise, bir dizi kumpasla sistemin çökertilmesini belgeliyor.
ATATÜRK’ÜN ÖNDERLİĞİNDE CUMHURİYET DEVRİMİ’NİN BÜYÜKLÜĞÜ VE GERİCİ SALDIRILARIN ARKA PLANI...
- Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yıl’ın okuyucularda ve araştırmacılarda nasıl bir ilgi uyandırmasını umuyorsunuz?
Türkiye’de yaşayan herkesin bu ülkede yüz yılda olanları doğru bir şekilde değerlendirebilmek için üç cildi de adeta roman okur gibi satır satır okumasını dilerim. Çünkü yorumsuz bir şekilde sadece yaşananlara baktığınızda gerçekler netleşiyor.
Böylelikle Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde yaşanan Cumhuriyet Devrimi’nin, aydınlanma hareketinin büyüklüğünü anlamak ve sonrasında ona karşı yapılan gerici saldırıları daha açık bir şekilde görmek mümkün.
Araştırmacılar için de, birçok bilgiyi bir arada bulundurmasının yanı sıra, devrimin bu yönüyle görülmesini de kolaylaştırır umarım.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza