Şu güzeller güzeli başbakan gibi geldi bana

Tarafsız İsveç’te şimdi hiç olmadığı kadar NATO yanlısı sesler yükseliyor. NATO’ya destek yüzde 52. Finlandiyalılar arasında bu oran yüzde 62’ye çıktı. Rusya gelişmelere sessiz değil. Sınır boylarında sinek bile uçmasına göz yummayacakları yolundaki açıklamalarıyla Finlandiya, Polonya ve Avrupa’nın göbeğindeki Kaliningrad’ın sınırlarına nükleer silah yerleştireceklerini ima ettiler.

Yayınlanma: 08.05.2022 - 04:00
Şu güzeller güzeli başbakan gibi geldi bana
Abone Ol google-news

Sanki çok güzel hazırlanmış bir senaryo kusursuz uygulanıyor. Gazeteler her gün Rus saldırganlığı haberleriyle donatılıyor. Bu saldırganlığın karşısında Ukrayna halkının çektiği acıları okuyoruz. Ülkesini terk etmiş Ukraynalıların çilesiyle yüreğimiz dağlanıyor.

İsveç’te fuhuştan yakalanmış mülteci Ukraynalı kadınların, ki bu konuda sicilleri kabarık olduğu ortaya çıkmış olmasına rağmen, “Ülkemizde kalan ailelerimize para göndermek zorundayız” demeleri gözlerimizi buğulandırıyor. Her gün bu tabloyla karşı karşıya kalanlara NATO tek seçenek gibi sunulursa, halk ne yapsın... Hani kurbağayı soğuk suya atıp, dereceyi yavaş yavaş artırınca farkına varamadan ölüyormuş ya; işte halk da NATO üyeliğine böyle hazırlanıyor. 

SUSARAK KONUŞTU

Önceki hafta Finlandiya Başbakanı Sosyal Demokrat Sanna Marin geldi Stockholm’e. Yine bir Sosyal Demokrat, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’la NATO meselesini konuştular. İki başbakanın basın toplantısına gazeteciler doğal olarak akın etti ama ülkelerinin kaderini etkileyecek açıklamalardan daha çok son moda fermuarlı siyah deri ceketi, siyah pantolonu, endamı, zarafeti, boyu posu ve güzelliğiyle bir moda dergisinin kapak yıldızını hatırlatan Sanna Marin dikkat çekti. O da zaten dişe dokunur hiçbir şey söylemedi. Rusya ile komşuluktan, uzun sınırdan falan dem vurarak konu üzerinde uzunca düşünülmesi gerektiğini vurguladı. 37 yaşındaki başbakan, bir şey söylemeden konuşmayı öğrenmiş olduğunu göstermiş oldu. Yalnızca toplantıda, popçu Mirkelam’ın amcası, merhum senatör-besteci Necip Mirkelamoğlu’nun, sözleri de kendisine ait olan nihavend bestesi “İzmirlim”i eksikti. Organizatör onu da akıl edebilse, tablo daha bir anlam kazanacaktı. 

İsveç Başbakanı’ndan da dışişleri bakanı başkanlığındaki komisyonun bir rapor hazırlayacağını, bunun partiler arasında görüşüleceğini, sosyal demokratların ayrıca bütün parti tabanının görüşlerini alacağını öğrendik. 

İŞ AYRINTILARA KALDI

Andersson bu arada NATO üyeliği halinde, İsveç’te NATO üssü olmayacağını, Amerikan askerlerinin bulunmayacağını ve nükleer silah yerleştirilmeyeceğini de söylemiş oldu. Son kararı duymak için Mayıs sonunu beklemeye gerek var mı sizce? Sanki üyeliğe karar verilmiş de iş ayrıntılara kalmış. Ufaktan ufaktan kamuoyu da hazırlanıyor. Bence başbakanların Stockholm’de görüşmesinden önce Helsinki’deki toplantıda üyeliğe karar verilmiş olduğunun işareti. O toplantıda NATO üyeliğinin ekonomiyi nasıl etkileyeceği ele alındı. Gazetelerde öne çıkmayan bu toplantıya İsveç’ten, hani şu tüm Avrupa saraylarına üye verme siyasetini sinsice sürdüren Wallenberg imparatorluğunun günümüzdeki en güçlü ismi Jacob Wallenberg, genelkurmay başkanı, maliye bakanı ve önde gelen bazı iş adamlarıyla, Finlandiya Cumhurbaşkanı ile İsveç heyetinin Finlandiyalı muadilleri katıldı.

ISINMA HAREKETLERİ

NATO üyeliği gibi ciddi bir konuda kararı politikacıların vereceğini düşünenler, bu toplantıyı sıradan sayabilirler. Ama Jacob Wallenberg katılıyorsa, kanımca işin rengi bellidir. İsveçliler medyatik olmayı, her yerde boy göstermeyi sevmezler. Teşbihte hata olmaz diyerek söyleyeyim; Wallenberg ailesi, İsveç’in sahibidir. Rothschild ailesiyle çok yakındırlar. Finans dünyasının ünlü ismi Jacob Wallenberg, aileyi temsilen Helsinki’deki toplantıya katıldıysa bu bir işarettir. Politikacıların yaptığı ise ısınma hareketleridir. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler