Spor yazarları Galatasaray-Trabzonspor maçını değerlendirdi

Süper Lig’in 23. haftasında Trabzonspor, Galatasaray deplasmanından son dakikalarda bulduğu golle 2-1 galip gelerek şampiyonluk yolunda önemli bir engeli kayıpsız atlattı.

Yayınlanma: 24.01.2022 - 09:23
Spor yazarları Galatasaray-Trabzonspor maçını değerlendirdi
Abone Ol google-news

Spor Toto Süper Lig’in 23. haftasında oynanan Galatasaray-Trabzonspor karşılaşması Karadeniz ekibinin 2-1 üstünlüğüyle sona ererken ev sahibi ekibin oyuncusu Taylan Antalyalı’nın hatası geceye damga vurdu.

Karşılaşmanın ardından spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.

Erman Toroğlu: Kaleci yarım takımdır" deriz değil mi? Maç 1-1… Taylan'a topu atıyorsun, Taylan top tekniği çok yüksek bir oyuncu değil. O topu ona atmayacaksın. Feghouli'ye, Babel'e atabilirsin ama Taylan'a atamazsın. İşte atarsan kaptırır, karşıda da Visca diye bir adam varsa golü kalende görürsün. Diyorum ya tecrübe farklı bir şey. Hakem için zor maçtı. Zemin ağırdı. Galatasaray'ın kazandığı penaltıyı görüp kendisi verse daha iyi olurdu. Onun haricinde ayağa basma pozisyonları var ama böyle bir maçı mümkün olduğu kadar oynatmaya çalıştı. Öyle olduğu halde iki taraf futbolcularından da dokunduğun zaman bazıları bas bas yerlerde bağırıyorlardı. Mesela Galatasaray'da Ömer'in olduğu gibi…

Ahmet Çakar: Maçın geneline bakarsak da maçın hakkı Galatasaray'ındı. Ama bu mağlubiyet Galatasaray'ı düşme potasına soktu. Bence Fatih Terim'e yapılan yanlış da Galatasaray'ın üzerine kâbus gibi çöktü.

Güntekin Onay: Galatasaray’da Emre Kılınç takımının en etkili ismiydi. Kerem çalışkandı ancak fazla şey yapmak istiyor ve enerjisini ekonomik kullanamıyor. Sarı kırmızılı takımda Halil yerine Babel’in santrfor başlaması daha doğru bir tercih olurdu. İlk 45 dakika yoğun efor sarfeden sarı kırmızılar doğal olarak ikinci yarıda oyundan düştü. Galatasaray için krizin daha da derinleştiği bir sonuç oldu. Torrent için düşündürücü olan, geldikten sonra 3 maçı da öne geçtiği halde kaybetmesi.

Ömer Üründül: Galatasaray'ın dün geceki maça üst düzey bir motivasyon ile çıkacağını tahmin ediyordum. Taylan, Berkan ve Cicaldau gibi tempolu, presli orta saha ile ilk devre hem oyunu domine ettiler hem de Trabzonspor'u hiç oynatmadılar. İlk yarıdaki genel saha içi görüntüsü Galatasaray'ın Avrupa Ligi'ndeki Lazio ve Marsilya maçlarındaki futbolunun benzeriydi. Takım presi aynıydı, tek farklılık ofansif girişimlerdeki etkinlikti. İlk 45 dakikadaki gol penaltıdan geldi ama harcanan çok da pozisyon vardı. Tabii bir de madalyonun öbür yüzü vardı. Formsuz bir takımın bu kadar yüksek tempoyu ikinci devreye yayması mümkün değildi. Öyle de oldu... Maçın kontrolü Trabzonspor'a geçti ama hırslı savunma ve Nelsson'un Cornelius'u hiç oynatmaması, Nwakaeme'nin de hazır olmaması Galatasaray'ın işine yarıyordu. Teknik direktör Torrent baskıyı kırmak için top tutsunlar diye Babel ve Feghouli hamlelerini yaptı. Fakat futbol her zaman söylediğim gibi ilginç bir oyun. Son dakikalarda iki basit hata ve oyunun genelinde düşük performans sergileyen Bakasetas ile Visca öylesine mükemmel iki vuruş yaptı ki maçı bir anda lehlerine çevirdiler. Galatasaray da iyi mücadele ettiği maçta makus talihini yenememiş oldu.

Şansal Büyüka: Galatasaray sezonun en iyi, en coşkulu, en baskılı başladığı maçını Kerem’le, Halil’le , Emre Kılınç’la kazanabilirdi. Üstelik başlangıç görüntüsü ile bunu hak etmişti. Ama ne demişler; nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin önemli... Galatasaray bu müthiş başlangıcına ve son 10 dakikaya skor avantajı ile girmesine rağmen Ömer’in, Marcao’nun, kaleci Fatih’in, Taylan’ın büyük hataları ile “kazandım” dediği maçı kaybetti. Galatasaray “feci” yanlış transfer politikasının bedelini ve faturasını ödüyor. Umarım akıllanırlar...


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler