Ankara'nın göbeğinden isyan etti: Reis olarak halkını muhtaç etmeyeceksin

Abone Ol google-news

Ankara'da yaşayan işsiz ve gelecek kaygısı olan insanlar gün içerisinde Ulus Meydanı'na gelerek vakit geçirmeye, sıkıntılarından kurtulmaya çalışıyor. Faturalara yetişemediğini söyleyen emekli Erdoğan Kılıç, Ulus meydanından iktidara “Ben evin reisi olarak ailemi muhtaç etmiyorsam sen de reis olarak halkını muhtaç etmeyeceksin. Bizi bankalara mahkum ettiler. Bankalar ana baba günü. Şurada oturanların hepsine sorun. Ya emekli ya iş arıyordur ya da bunalıma girmiş burada kafa dağıtıyordur” diye seslendi.

08 Şubat 2021 Pazartesi, 11:48

Ankara Ulus Meydanı emeklilerin dışında işsizlerin de buluşma mekanı haline geldi. Vatandaş gün içerisinde bu meydanda bir araya gelerek, sosyalleşmeye, dertlerine çözüm aramaya çalışıyor. Çoğu da benzer sıkıntılar yaşıyor: “İşsizlik, kabaran faturalar, ödenemeyen kira ve bunalım.”

"SU-ELEKTRİK FATURASI BOYUMU GEÇİYOR"

Ulus müdavimlerinden olan ve bankalardan almaya çalıştığı kredilerle yaşamını sürdürdüğünü söyleyen emekli Zeki Türk, ANKA Haber Ajansı’na şunları anlattı:

“190 lira elektrik faturası geliyor. Hamam çalıştırmıyorum ki ben. İki kişiyiz ya. İş yok, aş yok. Bunalıma girdik. Bir emekli maaşıyla yaşıyoruz. Kira var. Su, elektrik parası benim boyumu geçti. Eşim şeker hastası ‘Ne yapacağız’ diyor. ‘İdare et’ demekten başka sesim çıkmaz. Kime sesimizi duyuracağız.”

“DİŞİMİ SIKA SIKA PROTEZİM ÇATLADI”

75 yaşındaki Kemal Öztürk ise, “Dişlerimi sıka sıka protezim çatladı. Vatandaşlar da çatladı. Seçimler yakındır. Göreceğiz hepsinin boyunun ölçüsünü alacağız” dedi.

“SEN DE REİS OLARAK HALKINI MUHTAÇ ETMEYECEKSİN”

Meydanda bir köşede oturan Erdoğan Kılıç aldığı emekli maaşıyla nasıl geçim mücadelesi verdiğini şöyle anlattı: 

“800 lira kira veriyorum. 400 lira doğalgaz faturam geldi. 170 lira elektrik. 80 lira da su faturam. Aldığım maaş 2 bin 300 lira.  Ben geriye kalanla neyle geçineceğim. Pandemi koz oldu. 'Pandemi var kusura bakmayın iş yok. Pandemi var kusura bakmayın devlet bütçesi tamamıyla sıfırlandı.' Senin vatandaşın açken sen tutuyorsun yurtdışına 6 trilyon bağış yapıyorsun. Yol köprü yapmış. Benim geçmediğim köprüyü ben ne yapayım. Benim paramla yapılmış bir yerin vergisini niye veriyorum. Bana bununla övünme. Övüneceksen, ‘Benim halkım rahat yaşıyor” diye övün. Ben evin reisi olarak ailemi muhtaç etmiyorsam sen de reis olarak halkını muhtaç etmeyeceksin. Bizi bankalara mahkum ettiler. Bankalar ana baba günü. Şurada oturanların hepsine sorun. Ya emekli ya iş arıyordur ya da bunalıma girmiş burada kafa dağıtıyordur.”

“MECBURSUN YAPACAKSIN”

İstanbul’dan Ankara’ya iş bulma umuduyla gelen 26 yaşındaki Özkan Ersanlı, “Ben İstanbul’dan buraya iş bulmak için geldim. ‘Onu yaptım, bunu yaptım’ diyor. Sen, mecbur yapacaksın. Bıraktığınız tek çare kredi. Kredi de faiz üstüne faiz. Yapılandırma üstüne yapılandırma” dedi.

“BABAM YAŞINDAKİ İNSANLARI İNŞAATTA GÖRÜNCE UTANIYORUM”

Ersanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Okuyoruz ama maddi durumumuz iyi olmadığı için inşaattan başka şansımız kalmadı. 60-70 yaşındaki amcalar gelip inşatta çalışıyor. Onları görünce gerçekten utanıyorum. Baştakilerin utanması gerekirken biz utanıyoruz. Babam yaşındaki insan inşaata gelip çalışıyor. Zenginleri zenginleştiriyor. Fakirler de iyice fakirleşiyor.”