Nihat Hatipoğlu'na laiklik sorusu

Nihat Hatipoğlu'na laiklik sorusu
Abone Ol google-news

Nihat Hatipoğlu, CNN TÜRK'te yayınlanan 40 programında laiklik ile ilgili açıklamalarda bulunarak, "Laikliğin, bir baskı aracı olarak kullanıldığı dönemler oldu. Başörtüsü problemlerini ve üniversitelerde yaşanan krizleri kimse yok saymamalı. Bunu da anlattığımızda devlet ile bir restleşme, kavga görmemek gerekir." dedi.

13 Aralık 2018 Perşembe, 16:06

Nihat Hatipoğlu, CNN TÜRK'te laiklikle ilgili açıklamalarda bulundu. Hatipoğlu, "Laikliğin yanlış uygulandığı, bir baskı aracı olarak kullanıldığı dönemler oldu. Başörtüsü problemlerini ve üniversitelerde yaşanan krizleri kimse yok saymamalı. Bunu da anlattığımızda devlet ile bir restleşme, kavga görmemek gerekir. Laikliği, dindarlığı oturup konuşmalı. Bizim problemimiz konuşmuyoruz. Konuşmadan birbirimiz hakkında hüküm veriyoruz." ifadelerini kullandı.

LAİKLİĞİN BASKI ARACI OLDUĞU DÖNEMLER OLDU"

Nihat Hatipoğlu, CNN TÜRK'te Buket Aydın'ın sunduğu 40'a konuk oldu. Hatipoğlu, "Laiklikle ilgili düşünceniz nedir?" sorusuna, "Tabii şuan Diyanet'te değilim. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesinde ilahiyat hocasıyım, ders veriyorum. Aynı zamanda YÖK'te üyeliğim devam ediyor. İlahiyatlarla ilgili problemleri çözmeye çalışıyoruz. Laikliğin yanlış uygulandığı dönemler oldu. Bunun bir baskı aracı olarak kullanıldığı dönemler oldu. Başörtüsü problemlerini ve üniversitelerde yaşanan krizleri kimse yok saymamalı. Bunu da anlattığımızda devlet ile bir restleşme, kavga görmemek gerekir. Neticede bu ülkenin yapısına karakterine uygun olmayan ne varsa konuşup çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

"KABUL ETME MÜMKÜN DEĞİL"

Sözlerine devam eden Hatipoğlu, "Laikliği, dindarlığı oturup konuşmalı. Bizim problemimiz konuşmuyoruz. Konuşmadan birbirimiz hakkında hüküm veriyoruz. Gazeteden bir haber okuyoruz, üzerine bin tane daha haber ekleyip piyasada paylaşıyoruz ve kronik bir hastalığa dönüşüyor. Laiklikten maksat eğer; her dindarın, her din mensubunun kendi dinini istediği gibi özgürce yaşaması, hiçbir müdahale görmemesi, başkasının alanına girmediği sürece bizim buna bir eleştirimiz söz konusu olamaz. Ama laiklikten hareket etmek suretiyle din üzerine veya dindarlık üzerine veya din ile ilgili yaşam üzerine benim hanımımın örtüsüne karışacaksa kabul etmem mümkün değildir. Bence burada da oturup konuşulmadığı için kıyamet kopuyor. Konuşulmuş olsaydı bu problemleri çoktan çözerdik diye düşünüyorum." dedi.