Adnan Binyazar

Ağlayan asker

31 Mayıs 2024 Cuma

Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gittiği günlerde şu açıklamayı yapıyor:

“Kurtuluş Savaşı ancak sağlam bir örgütlenmeyle amacına vardırılabilirdi. Savaş alanlarında büyük başarılar gösteren liderler, bunu örgütçülüklerine, komuta ettikleri ordunun disiplinine, ulusu kurtuluşa inandırma yeteneklerine borçludurlar.”

Sonra yaşadığı anılara geçiyor:  

ASKER AĞLAMAZ! 

20 Mayıs 1919 günü yanımda yaverim Cevat Abbas ve birkaç kişiyle birlikte Samsun’da dolaşmaya çıktım. Halkın arasına girip onların durumunu öğrenmek istiyordum. Belediyeye yakın bir yerde, üstü başı yırtık, postalları her yerinden patlamış, silahsız bir erle karşılaştım. Yolun kenarına oturmuş ağlıyordu. 

Onu öyle görünce çok sarsıldım. Türk askeri bu hallere mi düşecekti! İçim sızlayarak yanına yaklaştım.

“Arkadaş, asker ağlamaz sen niye ağlıyorsun?”

Yüzü bakır kızılına dönmüştü. Çocuk gibi içini çekti. 

“Ben ağlamayayım da kimler ağlasın! Düşman yurdu basınca hükümet silahımızı alıp bizi terhis etti. Ortalarda kaldım. Ne kimim kimsem ne gidecek yerim ne silahım kaldı. Elimde hiçbir şeyim kalmadı, düşman tüm toprağımızı almaya kalksa ben neyle savaşacağım?”

Elimi erin omzuna koydum, “Üzülme çocuğum, gel benimle” dedim. Eri Samsun asker deposuna götürdüm. Onu orada giydirdiler, eline silah verdiler.

Biraz önce gözyaşı döken erin yüzü güldü, yanakları parladı.

Diyebilirim ki Kurtuluş Savaşı örgütlenmesi, elinden yurdu, savunma gücü alınmış bu Mehmetçik ile başlamıştır. 

ALBAY REFET’İN YANITI  

Albay Refet, Samsun mutasarrıflık binasında bir İngiliz binbaşısıyla aralarında geçen tartışmayı da sıcağı sıcağına o gün anlatmıştı bana:

Binbaşı, “Anadolu’ya niçin geldiğinizi biliyoruz. Geri dönmeniz sizin için hayırlı olur. Bunu hızlandırmak için iskelede bekleyen bizim torpidomuzu kullanabilirsiniz” der. Refet ona hak ettiği yanıtı verir: “İlginize teşekkür ederim. Ama ben deniz yolculuğundan nefret ederim!” Binbaşı şaşkına dönmüştür: “Galiba siz benimle alay ediyorsunuz!” Refet, “Tabii alay ediyorum! Derhal burayı terk et, gemine binip geldiğin yere git! Yoksa seni tutuklar, daha da ileri gidersen asarım!” der.

Anlıyordum ki yalnızca örgütlenmiyorduk, beynimizde onların kırmak istedikleri onurumuz da ayaklanıyordu.

HALKIN GÜCÜ 

Anadolu topraklarını düşmana karşı koruyan asker, Mustafa Kemal’in yönlendirmesiyle, yurdumuzda özgürce yaşamanın da temelini de atmıştır. 

Elinden silahı alınınca boşluğa düşen bir asker, komutanın yolunda ölmeyi bile göze almaz mı? 

ÖLÜM SİLAHI

Öldürsün diye eline yepyeni bir tabanca verilen öbür asker ise Mustafa Kemal’in şimşek çakımlı bakışını görünce tabancayı onun önüne bırakmıştır.

Mustafa Kemal’in o bakışı, evrensel dehasının yarattığı kurtuluş kararının ışığıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anılar yumağı 6 Aralık 2024
Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024
Cinci hocalar 22 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları