Adnan Binyazar

Bekir Coşkun

26 Mart 2021 Cuma

Bekir Coşkun’un İzmir/Buca’da bir parka dikilip henüz açılış töreni yapılmayan heykeli saldırıya uğradı. Saldırgan, heykelin yüzündeki bronz kaplamaları parçaladı. AKP’li, MHP’li üyeler, belediye meclisinde de “Bekir Coşkun” adına dikilecek heykel kararına olumsuz oy kullanmışlardı. 

Saldırı olayından önce AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan’ın, “En son ayı heykeli ve maskeli heykel ile gündeme gelen CHP’li Buca Belediyesi 2 metre yüksekliğinde Bekir Coşkun heykeli yaptırıyor. Adınızı ‘Cumhuriyet Heykel Partisi’ yapın da rahatlayın!” diyerek heykel dikilmesine karşı çıkmış. 

ANDREE 

Bekir Coşkun gibi öz konuşan eşi Andree, saldırının insanlık dışı kaba güçlerin, güzelliklere kin kusan saldırganların ürünü olduğunu şu sözleriyle dile getiriyor: 

“Bu davranış, geri kalmış bir zihniyetin saldırısıdır. Aynı zamanda sanatçıya yapılan bir hakarettir. Heykel sadece bir simgedir. Bekir Coşkun’un fikirleri lekelenemez, karartılamaz. Aydınlanma, karanlığa karşı her zaman galip gelecektir.”  

Sabahattin Ali, Uğur Mumcu, Bedrettin Cömert, Cavit Orhan Tütengil, Ümit Kaftancıoğlu, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink, Turan Dursun, Metin Göktepe... daha nice değerleri de o tür saldırganlar tuzak kurup kurşunlarla delik deşik etti, bombalarla havaya uçurdu...

Onlar, içlerinde nasıl bir hınç besliyor olmalılar ki bedenlerine güç yetiremeyince, yüzlerindeki bronzdan kalıpları paramparça ediyorlar.  

SÖZÜ SEVGİ, SEVGİSİ SÖZ

Sözü sevgi, sevgisi söz olan yazarlardandır Bekir Coşkun. Sanki bezeksiz donaksız, abartısız söz üretme yeteneğiyle yaratılmıştı. Dünyasında kadın erkek, kedi köpek, ağaç çiçek ayrımı yoktu, yalnızca canlı vardı. İnsanın ölümü ne ise kedi yavrusunun ölümü de oydu. Bıçaklanıp doğurduklarıyla birlikte sokaklara atılan, kurşunlarla öldürülen kadınların can yoldaşıydı. 

Heykeline saldırıyla, kadını güvence altına alan uluslararası dayanışmayı öngören İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı’nca feshinin aynı gün gazetelerde duyurulması da rastlantı sayılmamalı. Sözcü gazetesinin, Bekir Coşkun’un o yazısının aynı gün yeniden yayımlanması, onun kadına verdiği saygının gereğidir.   

Bekir Coşkun için kadının “çekip gitmesi” nelere yol açar?     

“Kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde ‘yetim-öksüz’ kalan çok olur: Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...

Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar. Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların. Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz. Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci... Bir anne gider, bir dost, bir arkadaş, bir sevgili...”

Yazı arkadaşlarının dilinden: 

İnsanın gerçek kişiliği, en yakınının ona yönelik değerlendirmesinde aranmalı:   

“Sadece insanın değil, yuvasız kuşun, sahipsiz köpeğin, baltanın hedefindeki ağacın, çiçeğin, böceğin, hakkı hukuku için mücadeleyle geçti ömrü. Dağları, ovaları, ırmakları, denizleri ve insanı anlattı bıkmadan. Seni çok özleyeceğiz. Rahat uyu kelimelerin efendisi.” (Deniz Zeyrek)            

“Bin terler, bir kelime yazardı. Yani onun yazmış olduğu yazılarda çok yüksek emek vardı. Onun için çok okunurdu.” 

(Necati Doğru) 

“Mustafa Kemal’e yapılan nankörlüklere, Atatürk Cumhuriyeti’ne yapılan saldırılara öylesine dip duygularla üzülüyordu ki kendini kahretti, dizlerini döve döve kendini tüketti.” (Yılmaz Özdil)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Benlik arayışları 19 Nisan 2024
Romeo ve Juliet 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları