Kocaeli’nin Başiskele Belediyesi Başkanı AKP’li Mehmet Yasin Özlü, aklına nereden estiyse “Vallahi iyi ki Erdoğan gibi bir liderin izindeyiz. Ya CHP’li olsaydık, Allah korusun. Bakın Erdoğan öyle bir lider ki... Bu CHP’liler var ya bu CHP’liler, eğer Erdoğan gibi bir liderleri olsa Atatürk’ün bütün heykellerini yıkarlar. Paralardan Atatürk resmini kaldırırlar, giderler onun heykelini dikerler” diyor. 

Erdemli genç kadınlarımızdan birine kim bilir hangi töre bilmez sululuk yapmış da kadın, incelikli diliyle, “Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü!” sözünü yerine oturtuvermiş! 

Erdoğan’ın liderliğindeki CHP’lilere Atatürk’ün heykellerini yıkmasını, paralardan adının kaldırmasını öneren Özlü, sözünün nereye gittiğinin bilincinden de yoksun...   

SÖZÜNÜ BİLMEK

1980 doğumlu Özlü, cahil takımından da değil, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nü bitirmiş, yüksek lisansını Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Bölümü’ndeyken sunmuş...  

Gel de “Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur” diyen Sakallı Celal’i alkışlama! 

Özlü, Yunus Emre’nin yedi yüzyıl sonra da düşünsel değerini koruyan “Söz ola kese savaşı/Söz ola kestire başı,/Söz ola ağulu aşı/Bal ile yağ ede bir söz!” dizelerini de mi duymamış?  

BİLİNÇ YOKSUNLUĞU 

Yaranmanın birbirinin üzerinden takla attığı bu ilişkiler döneminde, beyni denge sarsıntısına uğrayıp ağzının ayarı bozulanlara rastlanınca şaşırıp kalmamalı. 

Bugünkü yazımın konuğu Mehmet Yasin Bey’e sorular yöneltmekten kendimi alamıyorum: 

Sayın Özlü, bu sözleri ederken onca öğrenimden sonra nasıl oluyor da baltayı taşa vurduğunuzun ayrımında olamıyorsunuz?  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı göklere çıkarmak için Atatürk’ü alçaltmaya kalkmak bilinç yoksunluğu değil de nedir?  

Değer bilme erdemine eren hiçbir kulun onaylamayacağı böyle bir karşılaştırmayı yaparken, kaş yapayım derken göz çıkarıp  Erdoğan’ı toplumun gözünde küçülttüğünüzü akıl edemediniz mi?    

Politikanın içinde olarak, Atatürk döneminde girişilen çağdaş atılımları, belli bir kesime hoş görünmek için gözden düşüren Erdoğan’ın son aylarda, dilini tutarak suskunluğu yeğlediğini de mi sezmediniz?..  

İsterse yanılmış olayım, bu mantıkdışı karşılaştırmadan Erdoğan’ın da rahatsızlık duyduğundan eminim. 

OLASILIKLAR

Victor Hugo, “İnsan genç olunca yeniden başlayan her gün zaferle doludur” der. Gençlikte her günün zaferle dolu olduğuna inanıyor olmalısınız ki bir kenara çekilip oturmamış, belli bir kesimde güven uyandırarak Başiskele Belediyesi Başkanlığı’na seçilmişsiniz. 

Siz de bir tür halk liderisiniz, dürüstlüğü, doğruluğu namus sayıp adaletli olmayı ilke edinirseniz halkın gözbebeği olur, nice yüceliklere erersiniz.  

Atatürk gibi adı dünya bağımsızlık tarihinin ilk sayfalarında anılan devrimci bir lideri küçültmeye kalkar, ilkel coşkulara kapılıp boş laflarla atıp tutarsanız çevrenizde kimseyi bulamazsınız...

Düşünüp taşının, Atatürk’ü lekelemeye kalkanlar, sonradan kendilerinden utanmışlardır. Başkanlığınızın sınırları içinde, binlerce CHP’li var, kürsüden seslenirken onların yüzüne nasıl bakacaksınız?  

Öfke, insanın baş düşmanıdır; yaranmacıları bile ayağa düşüren saçmanın saçması şu yargıya varırken, bir an olsun “söz”ün nereye varacağını düşünemediniz mi?.. 

“CHP’liler, eğer Erdoğan gibi bir liderleri olsa Atatürk’ün bütün heykellerini yıkarlar. Paralardan Atatürk resmini kaldırırlar, giderler onun heykelini dikerler.”