21 yıl önce bizzat teknik direktörüyken ulusal takıma gönderdiğim Rüştü’nün 120 kez giydiği formaya veda etmesi buruk bir gurur olurken bir dönemin de bittiğini vurguladı. \n

Abdullah Avcı için de Finlandiya maçı kadrosundaki futbolcularını sisteme alıştırması açısından önemliydi. Çabuk oynamaya çalışan ve orta alanda belli ki Mehmet Topal’ın yönetiminde kurgulanan sistemde sıkıntı veren defans hataları oldu. Oyunun büyük bölümünde topun bizde olması kanatlarda Hamit ve Hasan Ali’nin etkili çıkışları takıma hareket getirirken ortada yapılan hatalar sonucu yediğimiz 2 ucuz gol dikkat çekti. Özellikle Cenk’in bu boşluğu doldurması için zamana ihtiyacı olduğu görüldü. \n

Burak’ın golcülüğünü konuşturduğu gecede Umut Bulut’un rakibe baskı uygulaması dikkat çekmese de Arda ve Emre’nin oyunu güzelleştiren çabaları 90 dakikanın öne çıkanlarıydı. Ancak takım olarak henüz iyiyiz diyemeyiz. Özellikle çok az atak yapmasına karşın attığı 3 golle oyunu kazanmasını bilen zayıf Finlandiya karşısında umutlarımız söndü. Bu bir şok olarak karşımızda dursa da Salzburg’ta bir avuç seyircinin izlediği 90 dakika gelecek için daha dikkatli olmamızı ve özellikle kolay gol yiyen takımımızın daha oturaklı ve savunma becerisini iyi kullanmasının gereği ortaya çıktı. Kulübede oturanlarla Abdullah Avcı’nın daha iyisini bulacağı kesin olan ulusal kadromuz mutlaka rayına oturacaktır. Yine de özel karşılaşma da olsa yenilen ucuz goller oynamak isterken kaybedebilmenin alarmını verdi. Bu bakımdan daha dikkatli ve kazanmayı bilen bir kadro oluşturulmasının gerçeği ortaya çıktı. Abdullah Avcı’nın buna dikkat ederek Bulgaristan ve Portekiz karşısında kadroya ciddi bir takım oyunu getirmesi şarttır. Bizim adımıza sahada çok becerili ve iyi oynayan futbolcumuz vardı diyemeyeceğimiz bir gecede aklımızda sadece Rüştü’nün ulusal takıma vedası kaldı.