Hepiniz futbolu kullanır oldunuz. Hani günah, yasak ve tembel olma simgesi olan futbolu! Menajer olmak için ortalık reklam ajansları gibi eleman kapıyor ve kafaya almak sanatı ile ülke kaliteye bakılmaksızın 10 dakikalık veya yaşlı futbolculara teslim ediliyor. Hiçbir gerçekte bilimsel verilere ve sabıra saygı göstermiyoruz. Boyacı küpü gibi sok, çıkar forma değiştir ve tamam mantığı ile topluma ihanet ediliyor.
Yüz yılı aşkın bir süreçte en sevdiğimiz ve ilgi duyduğumuz futbola bir ciddiyet getiremedik. Önce yasaklar! Sonra çıkar ilişkilerine reklam aracı ve günümüzde de sözde endüstriyel yanı ile ülkemize sadece emekli futbolcuları taşıyanlara açıp hep ithal eden taraf olduk. Bu işe başarı ve prensip getirenleri sömürüp kullandık sonra da battal ettik. Çirkin bir futbol dünyamızın olduğu gerçek. Bu alanda diri, başarılı ve ülkemiz için çırpınanları yalama sözcüklerle kurduğumuz lobilerde erittik. Hezimetlerin sonunda yeniden başa dönen sözde yeniliklerle sil baştan tezimizi kullandık. Yerimizde saymanın hatta aradaki futbol gerçeğini daha da büyütmenin adı sürekli yenilik oldu!

***

Kısa bir süre önce ulusal anlamda takımımızın başarısız olması sonucu Fatih Terim gönderildi. Yerine yabancı olarak Lucescu getirildi. Yeni bir oluşumla Uluslar Ligi hedef tutularak genç bir kadro kuruldu. İsveç ve son Rusya karşılaşmasından sonra spor değil, skor çığırtkanlarının da süslediği bir baskı ortamına boyun eğiliyor. Oysa kim gelirse gelsin sihirli değnek sahibi olmayacak ve sadece futbol dünyasına yeni malzemeler sunulacak! Gerçek başarısızlık nedenimiz çok belli. Futbol ekolümüz yok! Yıllar önce bu yalan kervanının gerçeğini ortaya koyan çıkışım ve planlı çalışmamın getirdiği başarı dahi sahiplenilmedi! Sorun çok belli. Futbol ülkesi ve başarı bekleniyor mu? Yoksa günü ve sırayı savmak için mi futbol ortamı gerekli ona karar verilmeli. Bu gidişle robotlar çağındaki futbol dünyasında da seyirci olacağız!?

***

Rusya önünde, İsveç karşısında oynanan maçtan daha bilinçli ve koşan etkili bir genç kadromuz vardı. Yapılanma ve kadro zaman istiyor. Bizim kalemizdeki goller usta ayakların vuruşlarıydı ve kaçırdığımız gol pozisyonlarında ise Rus kaleci Guilherme’nin gerçekten üstün kurtarışları dikkat çeken ve dengeyi bozan gerçeklerdi. Onların usta golcüsü Dzyuba ustalığını konuştururken Cenk şanslı değildi! Ayrıca son 8 maçta 5 gol atan emektar Cheryshev sol ayağınla gol vuruş tekniğini gösterirken önemli bir hatırlatma yaptı golcülere!

***

Bir gerçeği daha söylemek zorundayım. Bu kadar sabırsızlık ve hemen sonuç beklemek zararlıdır. Ayrıca yeni kadroları yabancı teknik adamlara bırakıp değişimden sonra tazminat ödeyerek veya mahkemelik olmak yerine uzun vadede çalışacak kişiyi seçip futbol ekolü için çok geç de olsa kolları yeniden sıvama, sabırlı bekleme gereğini düşünmeliyiz! Futbol oyunu eğlencedir ama sonunda başarı beklenen bir eğitim ister. Ulusal Takım teknik adamlığı da dinlenme ve basamak atlama yeri değildir!

***

Magazin ve spor sayfalarını işgal eden sporcu ayıplarına değinmeyeceğim. Çünkü fazlasıyla başka yerlerde görüp yorgun düştüğünüzü biliyorum ve alanıma girmiyor!