Koronavirüs tüm yaşamı alt üst etti! Özellikle futbol dünyamız mutsuz. Artık maçları, muhteşem statların “bomboş tribün” ortamından ekrana yansıdığı kadar izleme cezasına boyun eğmiş futbol alemindeyiz. Her şey sanki sanal. Futbol tarifini yeniden yapmak lazım. Bu alemin tersliği canlı sandığımız izleme gerçeğinde daha büyük “kapital yağması” ve bunu hızlandıran ekonomik yapılar. UEFA’ya karşı ilk sürpriz golü futbolun beşiği olan İngiltere attı! Altı kulübün başlattığı kapitalin endüstriyel ayaklanmasında biraz da dışlanan ve boş olan tribünlerin getirdiği fırsatçılık yatıyor. Ama bu kez şimdilik İngiliz futbol seyircilerinin tepkisi ve FIFA ile UEFA’nın karşı duruşu bunu engelledi. Bizden tık yok! Oysa biz de mutlaka özerk  tavrımızı koymalıydık.

Dünya futbolu bundan bir süre önce endüstriyel uygulamaya geçerken kendini dev aynasında gören bir aracı kesim türedi! Menajerlik adına hedefleri genç oyuncuları veya ötekilerini pazarlayacak özellikle ülkemizde ani bir resmiyet oluşturdular. Bunu daha sonra bir yazımda sizlere detayı ile izah edeceğim. 

EKONOMİ ŞİŞİRİLDİ

Geçiş dönemi dahi usulen geçiştirilen bu süreçten karlı çıkanlar futbol ekonomimizi hiç de adil olmayan şekilde şişirdiler. Hazırlıkları sadece taklitçilik boyutunda geçiştirenler, batık kulüp sayısının artmasına ve sorumlusu olarak da kulüpleri gösterme yolunu seçtiler. UEFA bu anlamda katı prensipler koyamadı. Bu dramatik gelişmeden en çok gençlerimiz ve içinde olduğum eğitimci teknik adamlar zararlı çıktılar. Bir anda freni patlayan futbol piyasası sık sık transfer yapılmasına ve Avro ile dolarların kullanıldığı pazara dönüştü. Kazananlar oyuncu taşıyanlar ve ortakları olan sistemsiz yapıların sonucu fiyatı artan yabancılar, reklam uğruna kendi futbolcusunu da harcayan pazarın ortaklarıdır. Yabancı ülkelerin para babaları ve tabii sinsi mafya, işin içine girdi! 

Futbolumuz artık üretici değil sanki. Şu aralar çaresiz kalan kulüplerin bazılarında yine de olumlu çabaların zorlamasını görmekteyiz.

Avrupa kupalarında geçen yıllarda Liverpool ve Manchester City ile son olarak Chelsea’nin İstanbul’da final oynanmasını dahi engellemek isteyenlerin seslerini duyuyoruz!

YETERSİZLİK ORTADA

Futbolun değer yargılarını değiştiren farklı söylemler neden daha başarılı kişilere sahiplenmiyorlar? Hatta ligin şampiyonu olarak saha dışı baskılara yönelenler ve maçı değil hakemleri öne çıkartanlar ligde 6 pro-lisanslı uygun teknik adam dışında eksik belgeli teknik adamları önemsemezler.

“Böyle başa böyle tarak” dersek kızmayın! Çünkü futbolu sevsek de kolay ele geçen bir alan olarak görmemeliyiz!

Üç futbolcumuz Zeki, Burak ve Yusuf yurt dışında daha başarılı iseler çalışma sistemindeki yetersizliğimiz nettir!