Değişen, özellikle kalkınmakta olan ülkelere ciddi biçimde tüneyen ve bu anlamda sosyal medya dahil, teknolojik iletişimi kullanan acımasız bir süreçle doğa da dahil yaşama gayreti içindeyiz. Geçmişte mutluluk getiren olaylara duygusuz ve heyecanımızı yitirmiş bir sürece girdik. Futbolda bunu daha iyi görüyoruz. FIFA ve UEFA sadece adı organizasyonlarda anılan kurumlar oldu. Birçok yanlış ve hatalı olaylara karşı yetkili yapısını kullanmaz oldu. CAS artık az konuşuluyor! İşsiz kalacak yakında. Güç el değiştirdi sanki hukukla ayrıştı!

Çok değil; geçen sezon, yani, üç dört ay önce yere göğe sığmayan futbolcuların esamesi okunmaz oldu. Neredeyse Messi de buna dahil oldu. İnsanoğlu takdir ve beceriye duyduğu emek verilen yıllarca gelişim için eğitime saygısız davranır olmaya başladı. Ülkemizde herkes biliyor futbolu. Kocaman kilo ve hareketsizliği ile oturduğu yerden ahkâm kesiyor, takım yapıyor, hoca değiştiriyor, alakasız çıkarcı aracıyı, menajeri kolluyor ve yıldız yapıp, eksiklik olarak olmadığı kadroya tepki veren kişilik bir anda değişiyor. Arızayı karşıda ararken kendini unutuyor! Tüm yaşamını sosyal medya bağlantısı olan küçücük telefonunun ekranına bağlamış kafalar şarj bitse çalışmayacak bu aletin esiri olmuşlar! Doğduğu andan itibaren bebeğini dahi yandaş yapan fanatizmin, geldiği zamanın içinde yok olmaya koşan genç yaşlılar doldu dünya!

TEKNOLOJİNİN ESİRİ OLDUK

Falcao için deliren, kıyamet koparanlar yok oldu! Adam forma hasretiyle yanıyor! Tek başına takım olan Muslera adeta takımdan koparılacak. Abdülkadir, Uğurcanlar, Cengizler unutuldu bir anda. Aniden değişerek görmek istemedikleri kişileri baş tacı yaparken yurtdışında çok sayıda gençlerimizin başarılı olmalarına izleyici olduk! Açıkçası zamanında genç kadınlara ortaöğretim ve akademi çağında spor eğitimi verirken beni dışlayanlar şimdi onlara sahip çıkar oldu. “Bayanlar erkek sporu yapamaz!” damgası ile beni suçlayanlar şimdi onların sahipleri oldularsa haklı olduğumu neden ifade etmiyorlar?

Gerçek şu: İnsanoğlu haddini aştı! Kendi yarattığı teknolojiyi kıskanırken onun da esiri oldu. Ama doğa bizi affetmiyor. Yangınlar, seller ve kıyamet senaryoları üretilse de Tokyo Olimpiyatları, açılışı, kapanışı ve madalya takibi ile kendini ifade eden ülkeler muhteşem olsa da yıllık insan canının kaybını hiç önemsemiyor!

“Gezegen mi yoksa, insanlık mı bitti” cevabını size bırakıyorum. Altı yaşında geldiği kulübünde hastalıklı bir çocukken; dünya yıldızı olan Messi ağlayarak ayrılıyorsa hain ve duygusuz yapının ilanıdır bu. Bir başka rekoru kıran aynı kulüpte başlayıp 20 yıl sonra aktif futbol yaşamını bitiren bizim rızamız ile anılacak dünya yıldızının örnek olmasını kim istemedi? Birçok yanıtsız soruların olduğu acımasız ve cevabını veremediğimiz şaşkın bir dönemdeyiz! Buna yeni dünya düzeni değil gezegenimizin sahipsizliği demek daha doğru olur.