Futbolumuzun rahatsızlığı var. Bu gerçeği, yıllar önce koyduğum teşhisle, gereken resmi organlara aktardım. Sistemin içinde haksızlıklar olduğunu, amatör kişilerin sadece hevesle sorumsuz harcamalarla kulüp yönetmelerinin yanlışlığını anlattım. 

Benim gibi düşünenlerin çabası sonuca etki etmedi ve bugünlere geldik. Geçenlerde eski bir öğrencim bana “Hocam onlar çok güçlü lobi oldular araya bizi sokmuyorlar” dedi. Yani futbolu herkes yönetir ama içinden gelen kurtarıcılara, mesleği bilen, fedakâr, hak etmiş bilimsel kişilere görev yok! Hal böyle olunca yansımaları da olacaktı. Bu kuşatma futbolu sardı. İşin içinde her türlü adam var. Amaç para kazanmak ve futbol dünyasını kullanarak borsa yaratmaktı. Dış dünyadan farkımız; onlar satar, biz ise hep onlardan alırız. Arada bana kızan sözdeler var. Kendi insanımıza güvenimiz yok! Yaratıcılığı geliştiren kişilere engel koyup yok etmek çok geçerli futbol dünyamızda. 

TESLİMİYET BU 

Aslında yaptığımız işin içeriğinde doğru tespit, genç yaşta doğru eğitim ve stratejisi olan doğru futbol oynatmak var. İlgili ve yetkili kurumların bu gerçeği geliştirmek yerine kendini konudan daha uzak olan; kusura bakmasınlar paragöz ve futbolu sadece izleyen, futbolcu olamayanlara teslim ettikleri bu dünyada hedef aracılık yapmak olunca yeni bir sınıf oluştu! Yani eş, dost, akraba yakınlığı içinde algı ile  aceleye gelmiş kişilere taptık! Onlar bana gıcıklar! Neden? Çünkü beni dinleme ve anlama zahmetine bakmadıkarı gibi ülkemizin süperleri üç büyükleri ayaklar altına alan etkileriyle diğer kulüplere kaydırdıkları yabancılardan oluşan lig yarattılar. Asıl tuhaf olan da adını “Türk futbolu” olarak futbol dünyasına yansıttılar. Kimse darılmasın başta işin önünde gidenler olmak gibi suskun kalanların hatalı olduğu bir teslimiyet bu. Yoksa onlar benden daha fazla bilirler gerçeği!

SABIR GEREKLİ

Futbolda geçerli olan takım olmaktır. Aynı ölçü yönetim ve teknik kadroda da geçerlidir. Düne kadar alkışladığımız teknik adamları yerin dibine sokmak, sayısını gereksiz çoğaltmak çare değildir. Kalite,  yarışma ile kanıtlanır. Sporda durmayan bir rekorlar dizisi vardır. Bunu, sabır ve başarılı çalışmayla gerçekleştirirsiniz. Geçmişte yenilikleri engellemek isteyen yetkili kişiler vardı! Onlara gerekli cevabı sahadan verince, şekil değiştirip başarıyı yok ettiler.

UYKUDAN UYANALIM

Daha ne olsun uykudan uyanmamız için? Üç büyükleri ligde rekor puanla aşan Trabzonspor ve hocasını, yönetimini alkışlarken, geçmişte kendini büyüklere neden kabul ettiremediğini de sosyolojik ve kişilik adına incelemeliyiz. Fatih Terim’in düştüğü durum geçmişin ihmali olarak da düşünülmelidir. Çünkü sadece “ben” demekle kendine ve bizlere de  yazık etti! İşin doğrusu sürekli başarı diye bir tarz yok bu dünyada. Çünkü bu gezegende tek gerçek ve değişmeyen, değişimdir!

Futbolda tek gerçek futbolcuya dayalı değil, bilgili teknik adama dayalı sistemin gelmesiyle sabırlı eğitimdir. Yoksa daha çok teknik adam ve yöneticinin başını yiyen günlük ayıplar devam eder!