Ürkek bir görüntü içinde, taktik ve özgüven eksikliğiyle dikkat çeken iki takım da tribünleri mutlu edemedi. Beşiktaş, ilk şutunu Ljajic’le kullandığında dakikalar 30’u gösteriyordu. 42’de de Dorukhan’ın direkten dönen şutu dışında etkili bir pozisyon yoktu. Öncelikle beraberlik düşüncesiyle Beşiktaş’ı uyutan ve gereksiz pas üstünlüğüyle oynamasına izin veren acemi İngiliz mangası önünde Siyah-Beyazlılar heyecan vermedi.
Isınırken sakatlanan N’Koudou dışında Güven’in de ilkyarıdaki sakatlığı, aranan Burak dışında şanssızlıktı. Özellikle 2. yarıda Beşiktaş tribünleri, takımlarını çok istekli destekledi. Gecenin belki de en pası bol ama en az pozisyonu olan karşılaşmasıydı. İngiliz futbolunu temsilden uzak Wolverhampton önünde huzursuz Beşiktaş’ın duran top şansıyla Vida’yla gol araması dikkat çekti. Son 20 dakikası daha farklı olan ve rakip sahada gol arayan İngiliz ekibi karşısında Siyah-Beyazlıların zorlandığını gördük.
Uzun pasla oynamayı tercih eden Wolverhampton, yorulan Beşiktaş’a karşı deplasman golü aradığında kanatlarını etkili şekilde oyuna soktu. Aslında hatırlatmamız gereken bir gerçek var. Beşiktaş’ın puan cetvelindeki yeri sürpriz sayılabilir ama Wolverhampton’ın durumu, İngiltere’deki gücünü gösteriyor.
Avrupa kupalarında beklentilerimiz var. Özellikle Beşiktaş, kazanması gereken bir 90 dakikayı umut ederken son saniyede kaybetmeyi yaşadı. Çünkü maç 90 dakikaydı (!).