Adnan Dinçer

Messi’nin dramı!

19 Ağustos 2020 Çarşamba

O bir futbolcu. Arjantinli bir ailenin sağlığına kavuşması için mücadele verdiği bir İspanya futbol okulunun ürünü. Sağlığı ve topluma kazandırmak adına ailesinin verdiği futbol okulundan yetişen örnek. Bugünkü haliyle dahi sakin, mütevazi ve sanki dünya yıldızı o değilmiş gibi görüntüsü ile Katalan ekibi Barcelona’nın her şeyi.

Geçen hafta belki de artık hayatında unutmayacağı bir facianın içinde yer aldı! Onun aslında Pep Guardiola’nın “Artık heyecan duymuyorum” diyerek ayrıldığı gün üstlendiği sorumluluk çok ağır olmuştu. Çünkü artık futbol dünyası onu takım gibi görmeye alıştı.

Messi gibi yaratıcı ve skorer futbolcu çok özeldir. Onun top ile buluşmasından sonra takımı adına çözüm başlar. Sahada savunma görevinden uzak, beklediği ters kanatta top ile buluştuğunda, izleyenlerin ve takımının istediği tek realite gol olmuştur. Sevimli, çocuk yüzlü, tıknaz adamın sihirli ayağına top yakışır. Ancak bir anda kalabalıktan sıyrılıp aklımıza gelmeyen pozisyonların hazırlayıcısı veya golü atan olması izlerken çok kolay görülür. Ama o bir takım oyuncusudur. 

İşte o adam geçen hafta çok az görülen bir faciayı kader olarak yaşadı. Aslına Barcelona son yıllarda takım oyununda yetersizlik yaşadı. Çoğu 90 dakikaları Messi kurtardı attığı ve attırdığı gollerle. Acı son geliyordu! Çünkü takımında artık yenilemek adına etkin bir teknik adam ve futbolcu katkısı yoktu. Yine de kalan üç dört futbolcu olan Pique, Busquets, Suarez ve Messi kişisel gayretleri ile liglerinde ve Avrupa’da seslerini duyurdular. Oyun planları eskisi kadar etkili olamadı. Son maçta karşılarında futbol reformuna imza atan, fizik, güç ve çabuk, karşı atak yaparak uzun ve gole kolay giden paslarla oynayan disiplinli Bayern Münih bileti çok ağır kesti. Tarih, Messi ve takımına bu cezayı verirken teknik adam Quique Setien’i de enkazın altına itti. Hiçbir zaman bu skor Barcelona ve Messi’nin hayatında olmamıştır. Olmayacaktır da!

Belki bir başka sorun olarak boş tribünlerin önünde oynanan ve korona sürecini de iyi kullanamayan bitikliğe de bağlayanlar olabilir. Öyle olması bir neden olarak Barcelona ve Messi için düşünülebilir ama artık futbolun da ne kadar çabuk ve sert, fizik kaliteye uygun oynandığı gerçeği adına dünya futboluna derstir 90 dakika! 8-2 bir hazırlık veya antrene edilen taktik karşılaşması değil; Şampiyonlar Ligi’nin unutulmazıdır. Ben bu fiyaskoda son üç yıldır Barcelona’daki gerilemenin ve “Geliyorum” diyen takım oyununun kaybolmasını göremeyenlerin büyük payları var diye düşünüyorum. Belki de endüstriyel satış ve alım piyasasındaki dengesizlik, pazarlamanın futbola getirdiği isabetsiz seçkinciliğin de etkisi bu olmuştur. Bundan sonra kimse takım oyunu olan futbolun sadece yıldızlarla oynandığını düşünmemesi dileğimdir. Messin olsa bile! Bu sonuç dünya futboluna son yıllarda verilen en büyük derstir. Geçmiş olsun Messi! Umarım artık kulüp değiştirip futboldaki son yolculuğunu daha farklı bir takımda yeni zaferlerle sonlandırırsın! Zira bu meslekte “Vefa” kalmadı ve bu acı son hep kafana takılır, yıpranır, enkaz olursun.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024
Bilen yönetsin! 13 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları