Devler Ligi’ne giden yolda Salzburg engelini aşmak zoranda olan Fenerbahçe, Red Bull Arena’da beklediğimiz oyunu oynayamadı. İlk 45 dakikada daha aktif olan Avusturya temsilcisiydi. İkinci yarı durumun düzeleceğini beklemiştik ancak Salzburg basit top kullanarak daha da atak oynadı ve Sarı - Lacivertlilerin defansını oldukça zorladı. Cristian oyuna girene kadar orta alanda top yapamayan kötü bir F.Bahçe izledik. Özellikle rakibi durdurmak isteyen Alper ve Emre’nin oyuna katkısı yetersizdi.
İkinci yarının başında genç Salzburg’un yetenekli oyuncuları Kampl, Alan ve Mane’nin şutlarını Volkan ve Kuyt son anda kurtarsa da 68. dakikada Alan’ın golü geldi. Daha sonra Ersun Yanal, Moussa Sow ve Cristian’ı oyuna alarak bir ölçüde gol düşünen dönüşümü sağladı. Hatta Sow’un direkten dönen vuruşu oyunun başından itibaren takımda olması gerektiğinin bir kanıtı oldu. Salzburg üst düzey bir takım değil. Alman ekolünü yerleştirmeye çalışan bir tempo ile kendi sahasında oynamanın avantajını kullanmaya çalıştı. Sarı - Lacivertliler karşısında çok korner kazanmaları, birinci bölgede zor durumda kalan savunma oyuncularının zorunlu müdahalelerinden kaynaklandı. Ersun Yanal’ın orta alanı, koşsa da teknik yönden beklenen düzeyin altında kalarak oyunu kontrol altına alamadı. Sağ tarafta Mehmet Topuz ve sol kanatta Kadlec, kötü top kullanımı nedeniyle etkili olacak ofansif çıkışlar yapamadı.
Defansta Alves başarılı görünse de takımının gol yemesine engel olamadı. Ardından oyunun uzatma dakikalarında kazanılan penaltı ve Cristian’ın soğukkanlı vuruşu F.Bahçe’ye turun kapısını araladı. Cristian’ın oyuna katılmasının ne kadar etkili olduğunu gördük. Rövanş maçı için Ersun Yanal’ın kadro seçiminde daha etkili olacağını düşünürsek, F.Bahçe’nin turu rahatlıkla geçeceğini son dakikada derin bir nefes alarak hissettik.