Aykut Kocaman, sessiz ve sakin bir sabırla, takımını özgüvenle oynatarak yoluna devam ediyor. Ancak son haftalarda dikkati çeken genç Salih, takımın süper beyni olma yolunda.

Sezon başında lige fırtına gibi giren Orduspor, şampiyonluktan bahsederken, ilerleyen haftalarda büyük çöküş yaşayarak, düşecek takımların namzetleri arasına ve ateş çemberine hızla daldı. 27. dakikaya kadar karşı kaleye gidemeyen ve kendi yarı alanında Mor - Beyazlıların baskısına iyi direnen Fenerbahçe ve Volkan, en az 5 tehlikeli pozisyonu gol yemeden atlattı. Stancu ve Hasan Kabze’yle gol kovalayan Orduspor, Sarı - Lacivertlilerin ikinci atağında genç Salih’in usta golüyle tanıştı. Aynı Salih, ikinci yarının başında daha farklı ve kaliteli bir plase ile ceza alanı dışından attığında, aklıma Messi ve Türkiye’de futbolcu yetişmez diyenlerin sözleri geldi.

Salih, bu yılın sadece F.Bahçe adına değil, Türk futbolu için de kazancı olmuştur. Orta alandan gole dönük ve yüksek teknik kapasitesiyle oyunu etkileyen Sarı - Lacivertlilerin genç futbolcusu, Volkan ve Caner’in de iyi oynamaları sonucu, akıllı bir taktikle sakin biçimde cebe indirilen 3 puanın aktörleri oldu.

F.Bahçe haklı kazandı. Orduspor için zor günler daha da sıkıntılı olarak kendini gösterecek ancak tribünden atılan yabancı cisimlerle kafası yarılan Caner’in suçluları, belki de gelecek yıl F.Bahçe ve Süper Lig takımlarını izleyemeyerek en büyük cezayı alacak.

G.Saray ve Fatih Terim’in 24 saat önceki çılgın 90 dakikasının arkasından, Aykit Kocaman’ın sükûneti ve Sarı - Lacivertlilerin sakinliği, futbol izleyenlere(!) ilaç gibi geldi.