Oyunun dikkat çeken yanı Manisa 19 Mayıs Stadı’nın boş tribünleriydi. F.Bahçe bir lig maçında tribünleri dolduramıyorsa futbolumuz endüstriyel olamamış demektir.

Mücadeleye gelince...

İlkyarıda iki takım da maçın temposu ve kalitesi akışına takılmış, adeta kafa yaparcasına oynadı. Hatta 3 gol olmasına karşın takım oyununda pozisyon hatalarının net irdelendiği yanlışlar gördük. Yavaş paslar ve kafasına göre takılan oyun anlayışıyla kaytaran futbolcular izledik. Çağdaş’ın golünde F.Bahçe savunmasının uyuşukluğu dikkat çekerken, Akhisar Belediye’nin yediği gollerde de Kuyt’ın sağ arka direkte bomboş kafayla indirdiği topları izleyen Yeşil - Siyahlıların defansının hatalarına şahit olduk.

2. bölümde en azından beraberlik için daha gayret göstereceğini beklediğimiz Akhisar Belediye, F.Bahçe’nin durarak oynamasına ve sonuca razı temposuyla yenilgiyi kabul eden bir görüntü çizdi. F.Bahçe ise o kadar umursamazdı ki Serdar-Bekir ikilisinin güvensiz savunmalarını ve orta alanda Mehmet Topal’la Cristian’ın ve diğerlerine göre profesyonel anlayışıyla gayretli Kuyt’ın dışında sonuca katkısı olan futbolcu yok gibiydi.

Geçen yıla göre F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın takımı bu sezon çok büyük düşüş içinde... Hatta Sarı - Lacivertliler bu tempoda oynadığı sürece faturanın Alex’e çıkmasını gündemden düşürmek imkânsız. Bu satırlar bir alarmın uyarısı olmalıdır. Çünkü sadece Cristian, Kuyt ve Gökhan’la Volkan’ın varlığı F.Bahçe’yi kurtaramaz. Dün gece kazanılan sadece 3 puandır, o kadar...