Hafta sonu Manchester City’nin şampiyonluğunu kutlarken İngiltere’den bir futbol gerçeği çıktı. Haftalarca önce bir futbol takımı olarak çocukluğumun geçmişi olan Arsenal liderdi ve mutlaka kupayı kaldıracak gözüyle bakılan kulüptü. Ama Pep Guardiola gerçeği unutulmuştu belki. Gittiği birçok ülkede Barcelona, Bayern Münih ve şimdi de İngiltere’de müthiş bir kadro yapısı, oyun düzeniyle yepyeni bir stil yarattı Manchester City’de. Kim oynarsa oynasın, sistem takımı, eğiticisinin taktiğini sahada hiç telaş yapmadan uyguluyor.

Topu kazandıklarında rahat gibi gördüğümüz tempolu pas trafiğini üçüncü bölgeye taşıyan bir takım izliyoruz. Telaş yok! Özgüveni yüksek oyuncular, teknik direktör gerçeğine inanmış. Yönetim sisteme sahip, taraftar coşkulu ve başarılı olacaklarından emin! Haftalar önce hedefe doğru giden futbol, gol ve puan gerçeğiyle kazandıkça ayakları titreyen rakipler yarattı. Bir önceki maçta görev alarak gizli golcü ve basit ama pas yüzdesi yüksek kaptansız kadro önemli bir mesaj verdi. Benim için de Guardiola Barcelona’dan bilerek ayrıldığında örnek bir teknik adam profili çizmiştir. Pas, pas ama pasla baskı yapan sistemini sürdürmüştür. Haaland gibi dev golcüsünü sadece son 20 dakikada oynatan hoca orta sahanın dinamosu De Bruyne’yi de yedek tutmuştur. Bu kadroda kaptan İlkay’ı oyuna dahil etmeyen düşüncede gelecek yılın transferi yatıyor olsa gerek!

Futbol adına sevindim. Son yıllarda Tanju örneği topla buluşunca gol atan Icardi’yi tebrik ediyorum. Beşiktaş, Adana Demirspor karşısında kazanırken ikinci yarı Şenol Güneş’in Ghezzal’sız orta alanda Gedson Fernandes’li yeniliklerini tebrik ediyorum. Yönetimin geçmişte onu kaçıran tavrı olmasa belki daha iyi sonuç olacaktı! Biz, kendi futbolumuzu, kendi gençlerimiz ve endüstriyel kaliteyle buluşturunca, samimiyetle sahiplenince süslemesini öğreneceğiz. Benim şampiyonlarım bunlar!