Yandaş izleyenlerin dahi tribünlerde sabrını taşıran ve protesto edilen pozisyonsuz bir 90 dakika oynandı Maracana’da... Golü unutan ve iki takımın futbolsuz görüntüleri Dünya Kupası’na yakışmadı. Çok ‘şişirilen’ Belçika’yla sadece koşan Rusya’nın mekanik ve golü unutan, beceriksiz oyuncularla 83. dakikada Rusya kalesininin direğinden dönen top maçın sanki nazar boncuğuydu. Ne var ki son 2 dakikada Origi’nin golüyle maçı kazanan Belçika bir anda herkesi şaşırttı. Sihirli bir el dokunmuşçasına 2 dakikaya sığdırdıkları galibiyetle 2. turu kaptılar. O ana dek neredeyse yuhalanan bir Dünya Kupası mücadelesine gol atılmasa belki de ilk kez tanık olacaktık.
2. karşılaşmada hiç şans tanınmayan Cezayir, Rusya önünde 1 puan alan Güney Kore’nin fişini ilk yarıda çekti. H Grubu’nda sıkıntı futbolun güzelliğinden uzak mücadelenin olmasıydı. Ama yine de Cezayir’in belki de Fransız ekolünün etkisiyle topla daha estetik buluşması ve maçı bırakmaması hırslarıyla bütünleşince ilk yarıda attıkları 3 gol beklenmiyordu. Çünkü sisteme çok bağlı ve koşan Güney Kore daha umutluydu. Ama onlar da gol atmak sevdasına düşerken kaleci Ryong Jung ve savunmanın büyük hataları sonucu yenildiler. Cezayir’de ise öne çıkan isimler Brahimi ve Feghouli’ydi.
Sonuçta 2. takımın son karşılaşmalarda ortaya çıkacak olması ve bunu da Belçika’nın tayin edeceği düşünülürse grubun tek fantezisi olarak hatırlanabilir.