Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarih yine tekrar edecek!
Sizlere çok önem verdiğim için daima yaşadığım ve bildiğim hatta düşündüğüm gerçeklerden örnekler sundum yazılarımda söylemlerimde. Özellikle yaşananları kendi örneğimden verme nedenim bir özgüven ve inkara çalışılan belgeli tarihtir.
Futbolun tarihi gelişmişliği var. Oluşumu tabii ki zıt fikir ve rekabetin eseri olarak yansır sahaya. Kulüplerin var oluşunda seçilen yol ve yaşama bakış tüzüklerine bir başka şekilde yansır. O kadar ki renkler, forma tipi, sahadaki oyun karakteri, taraftar profili ve tezahüratlar bu gerçeğin felsefi yansımasıdır. Bazen kan uyuşmazlığı, yönetici tipi, teknik adam, futbolcu seçimi dahası da oyun anlayışı seçimimize ve uygulanmaya etki yapar. Tüm yaşamımda yanıldığım gerçek şudur: Başarıyı sahiplenme ve onun kahramanlarına duyulacak “vefayı” cemiyetlerde yaşar sanmak! Günlük yaşanılan ve artık teknoloji nedeniyle çok çabuk ulaşılan sonuçların yerini alan maddiyat, o kadar etkin hale geldi ki sahadaki oyun romantizminden çok, sonuca kilitlenmiş bir insan türü yaratıldı. Hiçbir şey sadece istemekle olmaz! Çalışmak ve zamana karşı eğitim çok önemlidir. “Sözde saygın rekabet”, plan yetmiyor. İşin tam olması için maddi ve kurumsal yapıya sahiplenme ve kanıtlanacak sonuçlar gerekli. Bunun yolunu farklı biçimde gerçekleştirmek isteyenlere aydınlık, net bir temizlik yapamadık! Günlük ve modası geçmiş ancak kokusu toplumun üstüne çökmuş ayıpların taraftarları farklı duygularla; özellikle futbolu daha samimi sonlarla izleme güzelliği yok artık. Yıllar sonra bu sektörde görev alanların tepkisiz olduğu yanlışları açıklamaları modası geçen giysi gibidir. Masa başında konuşulan değil, sahada oynanan futbol önemlidir.
Göz ardı edilen gerçek
Futbolun beşiği İngiltere’de, özellikle Londra’da 30-40 km mesafede binlerce seyirciye hitap eden ve bulundukları lig adına kulüp taraftarları var. Küme düşecek takımın dahi taraftarı formasına ve kulübüne sahip çıkar, maçlarına aynı ilgiyi gösterir. Ağlar, güler ve marşını söyler kulübünün. Türkiye’de nereye giderseniz gidin, önce üç büyüklerin adı ve şampiyonlukları konuşulur! Oysa ki Başkentimiz Ankara’da bir kulübümüz tek kez dahi ligde şampiyonluk kazanamamıştır. Bizim kendi yöremizdeki futbol rekabetini bir kez Bursaspor ve birkaç kez de Trabzonspor başarabilmiştir. Bu aynı yerde sismolojik ikazlara karşın yapılan dayanaksız binaların çökme olayına benzer! Endüstriyel futbola geçişimizde hiçbir özel önlem ve tedbir almadığımız için benim gibi birkaç teknik adam başarılarla kanıtladığımız eğitim gerçeğimize karşın dışlanarak Bİ ve NA yolu tercih edilmiştir! Detaylarını defalarca yinelediğim sahadaki futbolumuzun başarısı adeta göz ardı edilmiştir.
Kurban edilenler
Bugün dünyada savaşını dahi kazanamamış ülkelerin ve Afrika’da eğitilen yoksul gençler milyon Avrolara satılan pazarına alet edildi! Artık futbolumuz sıkıntılı! İleri ülkeler futbol yapılarını her kademede geçmişte bu işin başarılı emekçilerine teslim ederken, biz bir iki ismin lokomotif olduğu trene mahkum edilip, kulüplerin yok olmasına seyirci kaldık! İzleyici genç kuşak bu işin felsefesine değil; sahada şans verdiği takım adına tüm kural dışı duyumları ve oluşumu kazanmak adına kurban etti! "Kazan da nasıl kazanırsan kazan" adına spor programları, oyunu yöneten hakem hatalarına, beyin yıkayan endüstriyel yapı adına futbolu katlettiler. Vefa, Feriköy, Kocaelispor, Adana Demirspor, Adanaspor, İzmirspor, Altay, Mersin İdmanyurdu, Zonguldakspor, Samsunspor, Orduspor, Diyarbakırspor, Boluspor, İstanbulspor, Sarıyer, Giresunspor, Karagümrük, Balıkesirspor ve daha birçok kulüp geçmişini arar bir unutkanlığa kurban edildiler. Var mı, yok mu üç büyükler, biraz Trabzonspor ve şimdi direnen birkaç şehir takımları var olmaya çalışıyorlar. Kaymağı, “cesur direnişle” bizim gençleri öne sürenler değil; başarımıza yurt dışında etkisiz yabancılar ve bazı spor sahası dışına taşan yapıları ile dokunulmazlığı olan tabii senatör misali “sözde profesyonellerimiz” yiyor. Sistem öncelikle aday sporcu seçimi eğitim ve çağdaş donanımla görüntü değil; uygulama ve mantelite değiştiğinde yerini bulur.
Futbol iflastır! Geçici kurtarıcı bulunsa da eğitim ve gençlere acil yatırım yapılması geleceğin teminatıdır. Yurt çapında bu anlamda hamle ile herkes mutlu olur. Hatta çarpık futbol endüstrisi dahi. “Bunu yapacak Rahmi Koç ve Beko sponsorlu Beşiktaş olabilir mi” diye düşünüyorum...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması