Gelişmelere hiç şaşmıyorum. Sermaye düşmanı değilim ama kural dışı kazananlarla ona çanak açan ince uygulamaların karşısındayım. Önce bu ülkenin çağdaş ve kaliteli futbol adamlarını emekliye sevk ettiler bir şekilde! Sonra endüstriyel futbol adına daldılar topun içine... Sadece şampiyonluk için her yolun geçerli olduğu bir kurguyla karşıdevrimi gerçekleştirdiler. Yani gençlerimizin yerini yabancılar aldı. Avrupa’nın en çok para harcayan 4. ülkesi olduk ama Avrupa’da 4. olamadık futbolda. Hazin bir son ve ardından patlayan ‘play-off’ bombası... Bu mu çağdaş futbol uygulamanız? Denenmiş ve başarısızlığı kanıtlanmış bir sistemi, zaman kaybedeceğimizi bile bile neden zorluyorsunuz? 4 takım, şampiyonluk mücadelesi yaparken diğer ekiplerin ülkemiz gerçeğinde onları aşması olası mı? Acaba o takımların oynayacağı karşılaşmalarda çıkacak sosyal sıkıntılar daha mı az olacak? Ayrıca futbolu; futbolu yönetenlerin elinden aldılar. Ne istiyorsunuz? Teknik adamlardan da sadece seçtiğiniz bir bölüm kişiler ve yabancılarla çalışıyorsunuz; soran var mı? Çünkü medya ikiye ayrılmış durumda. Kimisinin işine geliyor, kimisi ise kan ağlıyor. Diplomalı teknik adam sayısı neredeyse 17 bine ulaştı. Ama ortada çalışan teknik adam sayısı iki elin parmakları kadar! Ülkede hâlâ futbolu meslek olarak görmeyenlerin yurtdışındaki eğitim sonucu yabancı formalar altında başarılı gençlerimizi görmeleri mümkün mü? Şu anda ülkemiz önce sportif itibarını düşünmelidir. Yine söylüyorum; futbol öldü, ne yapsanız eski halini yakalayamazsınız. Bunu ancak kendi gençlerimizin getireceği başarılar ve eğitimciler ayağa kaldırır. Unutmayın ki biz çok yetenekli bir ulusuz. Sadece işimizi kirletmeden yapma ve sabırlı çalışma şansımızı elimizden almayın.