Lige veda eden iki takım ilkyarıda al gülüm-ver gülüm rahatlığında oynadı. Gol, gayret etmeden lüks tarifeyle gelsin istiyorlardı. ilk 45 dakikada Escude’nin, Bobo’nun net pozisyonunu önlediği müdahale dışında Oğuzhan’ın inatçı gol arayışları vardı. İkinci yarı bir futbol fırtınasıydı adeta. İlk 20 dakika temposunu arttıran ve birçok gol pozisyonuna giren taraf Beşiktaş’tı. Aşırı baskı karşısında kalesini iyi savunan Kayserispor, defansta kapanırken ani ataklarla gol şansını yokladı. Sanki bir kupa finaliydi ikinci yarı. Siyah - Beyazlıların orta sahasında savunma yükü Veli’de, atak organizasyonu ise Oğuzhan’da idi. Olcay’ın zaman zaman arkadaşına gol pozisyonlarında yardımcı olduğunu gördük. Beşiktaş’ın gol arzusunu ceza alanı içinde kademeli müdahalelerle engelleyen Kayserispor, ikinci yarıda oyuna giren Yener’in sağ kanattan gelişen ani atak sonucu kale sahası içerisinde Cenk’in çizgiyi savunmak hatası nedeniyle kafayla gole çevirmesi oyunun beklenmeyen golüydü. Çünkü o ana kadar Beşiktaş’tan gol bekleyenler öyle bir sürprize hazır değildi. Daha sonra her iki takım da rahat ama gol için canlı ve büyük bir coşkuyla mücadele ederken Bobo, kafayla ikinci golü atarak Siyah - Beyazlıların biletini kesti. Aslında bu sonuç Samet Aybaba’ya ve Beşiktaş’a neden üçüncülükten yukarı çıkamadığının belgesi olarak hatırlanacak bir göstergeydi. Beşiktaş son karşılaşmasında yenilerek ligi 3. sırada bitirdi. Sezon başında daha kötü sonuç bekleyenleri şaşırttı. Eline geçen avantajları da daha üst sıralarda yakalama şansıyla eksik futbol anlayışı yüzünden ve kişisel hatalarından kaybettiğini bir kez daha taraftarlarına yaşattı.