Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İnsanın ve Uzayın Derinlikleri...
Uzay biliminin ve tekniğinin amaçları belli. Uzayın olabildiğince daha uzaklarına gitmek ve oralarda keşiflerde bulunmak. Bunun için süper güçlerin ayırdığı bütçeler ise dünyada yaşayan insanların esenliği için ayrılan bütçeleri çoktan geride bıraktı.
İnsan ruhunun derinliklerine yönelen yolculukların tarihi görünüşte –ama yalnızca görünüşte– ‘biraz’ daha eski. Bu tarih, örneğin Sigmund Freud’la da başlatılabilir ya da başlangıç biraz daha geriye, Dostoyevski’nin “Karamazov Kardeşler”indeki ruhsal çözümlere kaydırılabilir.
Ne var ki, bu görünüşe dayanan saptamalar epey yanıltıcı.
Çünkü örneğin antikçağ felsefesinin neredeyse bütünü, kuşbakışı bir gözlemin ardından insan ruhunun derinliklerine yönelik yolculuğun tarihinin görkemli başlangıçlarından biri diye de adlandırılabilir. Bu felsefenin hemen başında insana yöneltilmiş olan: “Kendini tanı!” buyruğu, kendi ruhunun derinliklerine uzanan bir yolculuğa en kısa çıkması bağlamında insana yapılmış en kararlı çağrılardan biridir.
Ama istersek –ya da geçmişe yeterince bilme iradesi ile eğilirsek- sözünü ettiğimiz yolculuğun ilk adımlarına rastlamak için çok daha gerilere, İsa’nın doğumundan on üç yüzyıl önceye kadar da uzanabilir ve Eknaton’un yaptıklarına bir göz atmayı da deneyebiliriz.
İÖ 13. yüzyılda Mısır’da firavun olan ve yaklaşık on yedi yıl saltanat süren Eknaton –ki, kendisi, binlerce yıl öncesinden kalma büstünden yansıyan büyülü güzelliği ile bugün de gönülleri fethetmeyi sürdüren Kraliçe Nefertiti’nin de kocasıdır- iktidara gelir gelmez Yukarı ve Aşağı Mısır’ın o zamana kadarki bütün tanrılarını tanrılıklarından eder ve onların yerine tek bir tanrıyı, Güneş Tanrısı Aton’u geçirir. Aton, önceki tanrılar gibi somut bir suret taşımayıp, bir güneş tasviridir ve bu haliyle, kitaplı dinlerden önce ilk kez, soyut bir tanrı niteliğindedir. Eknaton, kendi tek tanrısıyla aslında iç dünyasına doğru bir keşif yolculuğuna çıkar. Bu arada eski Mısır’ın ünlü “Ölüler Kitabı”nı bir anlamda yeniden kaleme alır ve “Güneşe Övgü” başlıklı o eşsiz uzun şiiri yazar. Yeni inancı, Eknaton’un bütün insanlara ve kendine çok farklı bakmasına neden olur. Onun döneminin kabartmalarındaki insan tasvirleri, üstlerindeki incecik ipek kumaşların arkasından bedenleri neredeyse bütün çizgileri ile belli olan tasvirlerdir. Yeni tanrı, artık yarattıklarından utanan, onların bedenlerini bütün gözlerden gizleyen bir tanrı değildir. Bu tanrının rehberliğinde Eknaton’un ruhun derinliklerine uzanan yolculuğu, aynı zamanda bedenlerin kılavuzluğu ile gerçekleşen bir yolculuktur.
Eknaton’dan sonra Mısır’ın güçlü rahipler sınıfının üyeleri, bütün eski tanrıları yeniden seferber ederler. Tek tanrı anlayışı, artık kitaplı dinlere ertelenmiştir. Ama o dinlerde birey, ruhunun derinliklerine yapacağı yolculuklarda yalnızlığının özgürlüğü ile başbaşa bırakılmayacaktır. Bu başbaşalığı arayan kişinin yazgısı, hep o uzun yolculukta her şeyin onun iradesi yerine bir kitaba bağlanmışlığı ile savaşıma girmek olacaktır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama