Ben Demirören’in yerinde olsam, bu sezon sonuna kadar Tayfur Havutçu’ya kesinlikle görev vermezdim. İşler iyi giderken futbol takımını kurcalamazdım. Ahde vefa filan olmaz bu işlerde; dere geçerken at değiştirilmez!

Ayrıca... Bence... Tayfur Havutçu henüz aklanmış değildir. Yalnızca tahliye edilmiştir. Hukuk sisteminde salıverilmiş olmak suçsuz olmak anlamına gelmez. Yargılanma sonuçlanmış olmalı. Aklanma kararı verilmiş olmalı. Hatta... Bazı durumlarda bu karar yüksek yargı tarafından da onanmış olmalıdır... Tamam! Suçu kanıtlanana kadar şüpheli suçlu sayılmaz ama şu anda Tayfur Havutçu hakkında açılmış bir dava sürmektedir. Ben Tayfur’un yerinde olsam aklanmayı beklerdim. Beşiktaş’ın bu koşullarda önereceği görevi kabul etmezdim...

Kızmasın Tayfur bana. Onların salıverilmeleri için basketboldan çaldığım bu sütunlarda ne kadar çok yazı yazdığımı bilenler bilirler. Bilmeyenler ‘Hu Baba’ya sorsunlar. Hıncal Uluç, Cumhurbaşkanı’nın yasayı veto ettiği günün ertesinde Ünal Özüak ile bana mesaj yollamıştı: “Bu veto Ahmet Kurt’a kapak olsun” dedirtmişti çekirgesine. Çıkan yasa kimlere ne oldu bilemiyorum ama bence çok iyi oldu. Ya da... En azından şimdilik adil oldu! Diğer yanlışlıklar da damdan düşüldükçe düzeltilecektir...

O evlere şenlik ‘ulusal başarılar için verilen teşvik primleri’ maddesi bizim Turgay Demirel’in başında patlarsa inanın hiç üzülmeyeceğim. Adam daha geçen hafta, Murat Murathanoğlu’nun çanak sorularına ‘her şeyi ben yaptım’ havaları içerisinde yanıtlar veriyordu. İçimden dedim ki: “Anlattırma ulan bütün yaptıklarını, yoksa bugünkü yasayla komşuna yeniden komşu olursun!” Neyse... O yapılanlar bu yasadan önceydi ve yasalar ‘makable şamil’ olmazlar. Heh he! Nasıl sevdiniz mi bu sözü? ‘Makable şamil olmak’, ‘geriye yürümek’ anlamındaki bir hukuk terimidir. Arada bir kaşar hukukçular tarafından kullanılır. Biz de kenarından köşesinden avukatlık ruhsatı almış bir basketbolcu eskisi olarak yaptık numaramızı: Attık Turgay’a son üçlüğümüzü...

Farkındaysanız uzunca bir süredir Turgay Demirel’in yaptıkları veya yapmadıkları ile uğraşmıyorum. Basketbol bile yazamıyorum çünkü şu sıralar yalnızca ‘Cumhuriyetspor.com.tr’ ile ilgileniyorum. Voleybol, at yarışı, yelken, atletizm filan derken gerçek sporumu unuttuğumu sanmayın. Pek yakında yeniden basketbola döneceğim. Bekle beni Turgay (!). Bekle beni Uluç(!). Bekleyin beni basketbolsever dostlarım...