Bu Kez Atlantik Değil Pasifik Ötesi

25 Ekim 2013 Cuma
Amerikan yönetimi veya
Fethullah Gülen’den söz
ederken kimileri kibarlık ediyor
ve “Atlantik ötesi” deyimini kullanıyor.
Kibarlığafazla önem
vermeyenlerise sözgelimi
“Next Level”
söz konusu olunca, “Pasifik”
ve “ötesini” ise karıştırıyor.
CHP Ankara
Milletvekili E. Ülker Tarhan
tam 1 yıl önce
“Pasifik ötesi”ni merak etti.
Ve Başbakan Erdoğan’a
TBMM’de önergeyle sordu:
- “Pasifik grubu
ortaklarından Mehmet Erdoğan ve Fatih Erdoğan’la
akrabalık bağınız var mı? (18 Ekim 2012)”
Önergenin 15 gün içinde
yanıtlamasını mevzuat emrediyor.
(Başbakan’ın bukuralı 11 yıldır
yerine getirdiğinetaraf ve tanık
olan milletvekili olmadı! Hatta
Başbakan’a sorduğu soruya
Başbakan’dan yanıt alan da
milletvekili de pek olmadı
çünkü Başbakan
(Next Level’da
olduğu için)  milletvekillerini
kesinlikle muhatap almak istemiyor.)
Nitekim kural yine bozulmadı.
CHP’li Tarhan’a
Başbakan’ın yerine ne alaka
ise İçişleri Bakanı
Muammer Güler yanıt verdi. (20 Mayıs 2013)

Yüksel ki Yerin Bu Değildir
“Dilimiz açık bir istila altında!”
Böyle demişti. Keşke istila
altında olan sadece dilimiz
olsaydı! Mantık, sağduyu,
tutarlılık, adap erkân, sözünün
eri olma gibi erdemler de
dilimizle birlikte yerlerde
sürünüyor. Dün söylediğini
unutup bugün tam tersini yapmak...
Daha da beter olanı ne
söylediğinin ve ne yaptığının
farkında bile olmamak! Şu
sözlerin altına imza atmaz mısınız?
Türkçede çok güzel
karşılıkları olduğu halde; tower,
mall, rent a car, check-up,
check-in, okay, computer gibi
birçok yabancı kelimelerle
donatılmış caddeleri görüyoruz.
Dilimiz açıkça istila altında.
Dil yasayla korunmaz. Yasayı
yazanların gayretleriyle dil
korunabilir... Edebiyatçıların,
yatırımcıların, medya
mensuplarının, siyasetçilerin
gayretleriyle dil korunabilir!” (24 Nisan 2012)
Bu sözleri söyleyen ve böylesi
bir Türkçe duyarlılığına sahip
bir Başbakan’a ancak saygı duyulur.
Ama dün gördük ki Sayın
Başbakan bu tür bir saygıya
layık olmayı pek umursamıyor.
“Siyasetçilerin gayretleriyle
dil korunabilir!” dediği halde
görevini yapmıyor. Hatta
yabancı marka ve sözcük
dilimizin istilasına attığı
nutuklarla kestiği kurdelelerle
yardım ve yataklık ediyor.
(Reklamlarının önünde poz
vererek “Next Level” adlı
Shopping Center’ı hizmete açıyor.)
Gözünde güneş gözlüğü.
“Next Level” “Sonraki Düzey”
demek!Başbakan Erdoğan için
sonraki düzey artık “Başkanlık”
değil artık. Hısım akrabaya
ait olduğu söylenen ve bunu
da açıkça yalanlamayan,
Next Level gibi tesisler...
Sayısı 7’yi bulduğu konuşulan
gemicikler... Ya da dün yeniden
tazelenen, eski ABD Ankara
Büyükelçisi Edelman’ın gizli
belgelerde sözünü ettiği
İsviçre’deki özel hesaplar.
Bunların hepsi dileyelim
ki çirkin dedikodu olsun
ama TBMM’de tutanaklara
geçen gerçekler de var. Daha
doğrusu CHP’li Emine Ülker
Tarhan’ın dile getirdiği türden
ve açık seçik sorulduğu halde
geçiştirilen gerçekler.

Kimin yüzü daha kara?
Yani 7 ay sonra!
2.5 sayfalık yanıtta “Pasifik
ötesi”yle ilgili “Mehmet ve
Fatih Erdoğan’la akrabalığınız
var mı?” sorusuna yanıt yoktu.
Ayrıca Ankara’nın mevcut
trafik yoğunluğunu katbekat
artıracak ve çıkmaza sokacak
soru da yanıtsız kalmıştı.
Bu projeyi aşırı trafik
yoğunluğuna yol açacağı
gerekçesiyle reddeden
Ankara Büyükşehir Belediyesi
daha sonra ne olduysa bu
kararını değiştirmemişti.
CHP’li Tarhan bunun da
izahını Başbakan’dan
istiyordu. Elbette istediği
ile kaldı. Atalarımız acaba
AKP’li Başbakan’ı düşünerek
mi söylemişlerdi, “İsteyenin
bir yüzü vermeyenin iki yüzü
KARA!” sözünü?
Korktuğumuzda yalan
söyleriz. Başkalarının
ne düşüneceğinden, hakkımızda
öğrenileceklerden
çekindiğimizde yalan
söyleriz. Oysa her
yalan söylediğimizde
korktuğumuz şey daha da güçlenir.
Tad Williams
Yalan hem sözcükle
söylenir hem de sessizlikle!
Adrienne Rich


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları