Çiğ köfte şifa açık söz bela

31 Temmuz 2022 Pazar

“İstanbul Sözleşmesi’nde son sözü, Meclis değil, Saray söyler!” diyen Danıştay belki de haklı..

Meclis eski meclis değil. Hele milletvekilleri hiç değil. Yavan renksiz ahenksiz.

Nerede eski vekiller?

Meclis’te çiğ köfte yoğurup, tavanında kıvam testi yapacak, gurme siyasetçiler artık yok!

Türban tartışılırken “Beyler hanımların saçı ile bu kadar uğraşmanız çok saçma. Saç dediğiniz sonuçta kıldır. Kıldan tahrik olanlar kendilerine baktırsınlar. Kadını cazip yapan kaşlarıdır, gözleridir! Bari onları da kapatın!” diyen Kamer Genç gibiler ve “Sayın Genç ama dudakları unuttun!” diyen vekiller, artık yok.

“Şeriatçıyım!” deyip de bunu birkaç eş alarak eylemiyle kanıtlayan “cesur” vekil ise hiç yok.

Danıştay’ın, “Madem renksiz ve ahenksiz, Külliye’den renksizi ahenksizi olamaz” kararına varması bu yüzden!

**

Eski Meclis’in unutulmazlarındandı. Her açıklamasında Halil İbrahim bereketi vardı.

Soru sormaya gelmiyordu. Bir parantez açıyor, kapamak bilmiyordu.

Mekke’de bir misafirhane. Kutsal topraklarda ilk kez mülakat yapıyorduk. Biz heyecanlıydık. O değildi.

Oysa Mekke’de çiğ köfte yoğuran, yiyen ve yediren milletvekili olarak şöhret yapan o olacaktı.

Uhrevi atmosfere uygun etekleri yerlerde bembeyaz bir entari giymişti. Sakalları uzamış, bağdaş kurduğu için arada çıplak ayaklarıyla oynuyor, pek mutlu görünüyordu.

“Sıcaktan şikâyetiniz yok mu?”

“Bizim Urfa daha az sıcak değil ki!” dedi ve ekledi:

“Mekke’nin güzelliği, hararetindendir. Hem sıcaktan zarar gelmez. Gelseydi, bugün Afrika kıtası olmazdı. Peygamberlerin hepsi sıcak memleketlerden çıkar. Kuzeyden, İskandinavya’dan bir tek peygamber yetiştiğini hiç işittiniz mi?”

**

İbrahim Halil Çelik, Şanlıurfa’nın iki dönem efsane belediye başkanıydı. İki dönem milletvekilliği yapmıştı.

Erbakan’ın “Kanlı mı olacak, kansız mı?” sözlerinin ilhamıyla, “İmam hatipleri kapatmaya kalkarsanız kan dökülür. Cezayir’den beter olur. Demokrasi böyle gelecek fıstık gibi olacak. Ordu, 3 bin 500 PKK’li ile baş edemedi. Altı milyon İslamcıyla nasıl baş edecek? Ben sapıma kadar şeriatçıyım!” demeciyle ünlendi.

Siyasetteki başarısını, Atatürk’ü yasaların elverdiği ölçüde az sevmesi” ile açıklıyordu.

Hakkında sayısız dava açıldı. Ama tutumunu hiç değiştirmedi. Değiştirse zaten yuvası yıkılacaktı.

İki gözü gibi sevdiği iki eşinden birisini boşayacak ve 10 çocuğundan bir kısmı anasız kalacaktı.

Peki neden iki eş?

“Gardaş, Hz. Muhammed bizim peygamberimiz.. Onun yolundan gitmek, sünnet! Sünneti yerine getirmek her Müslümanın boynunun borcu! Öyleyse beni peygamberimizin emrini yerine getirdim diye niye sorguya çekersiniz ki?”

“Estağfurullah. Sadece iki eş zor değil mi diye merak ettim?”

“Asıl tek eş çok zor. Hem eşe zor, hem kocaya. Evin bütün işini ve yemekleri bir tek eş yapacak, çocuklara bakacak, çocukların hepsini doğuracak ve doyuracak. Gece de sizi memnun edecek. Yazık değil mi? Bu adaletsizlik. Ben adaletsizliğe dayanamam. O yüzden iki eşimle devam ediyorum.!

Laikliğe neden karşı?

Yanıt hem kesin, hem kestirme “Hz. Muhammed laik miydi ki biz de laik olalım?”

*

Mekke’de çiğ köfte yoğurulmasına ve yenilmesi hayret edenlere hayret ediyordu.

“Mekke’de çiğ köfte yemek de yoğurmak da bir kere şifa. Belimde ağrı var. Yoğurmak bana fizik tedavi gibi geliyor! İkincisi bu sıcağa odalardaki klima teşkilatı yetmiyordu. Çiğ köftenin serinletici etkisi var. Vekil arkadaşlarla bunu tatbik etmiş ve başarmıştık!.”

Peki başarılı siyasetçiyi nasıl olmalı. Açık ve net idi:

Siyasetçinin fikri ile zikri bir olmalıdır. Din siyaset demektir, siyaset ise din! Biz siyasetimizi dine, dini ise siyasete hâkim kılmak istiyoruz. Memleketimizin kurtuluşunu böyle sağlayacağız!.

**

Halil İbrahim Çelik espriliydi, hitabeti güçlü, deneyimli, birikimli ve çevresi çok genişti. Ancak bugünkü iktidarın kaldıramayacağı kadar açık sözlü idi.

AKP’li oldu. Ama kadrolarında kendisine yer bulamadı.

Şimdi 10 çocuğunun kucağına koyacağı torun sayısı üzerine arkadaşlarıyla bahis tutuşmakla meşguldü.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları