Eski bir baba..

17 Temmuz 2022 Pazar

Kayıt dışılık Türkiye’nin alın yazısı.

TL’nin yerlerde sürünmesi ekonomideki kayıt dışılık yüzünden. Kayıt yoksa vergi de yok. Bu yüzden gelsin ekmekten elektriğe zam üstüne zam.

Adaletteki atalet, siyasetteki laçkalık da kayıt dışılık yüzünden.

Adalet tıkır tıkır tecelli etse asayiş de berkemal olsa, ne suç örgütleri olur ne babalar öne çıkar..

Sayın halkımız “Altılı masanın ayda bir yapacağı” açıklamalara mı daha çok umut bağlıyor, yoksa Sedat Pekerin atacağı kamusal rezalet twit’lerine mi?

Bir de Cumhuriyet savcıları bunu görebilse.

*

Suç örgütü liderlerinin ortak özelliği suça bulaşmak ve edebiyle yatıp çıkmış olmak ise bir özellikleri de nüktedan oluşlarıdır.

Kürt İdris, Dündar Kılıç, Drej Ali vb., kendi ölçüleri içinde esprili şahsiyetlerdir.

(Sedat Peker vesile ise öğrendik ki nükte, espri babalığın şanındandır. Belki siyasetçilere üstünlüğü biraz da bundandır.)

Bilinen babaların hepsi de İstanbul’da iş tutmuşlardır.

Sadece İnci Baba lakaplı Mehmet Nabi İnciler, Ankara’yı mesken tutmuştur.

Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş olmak üzere bir çok siyasetçiyle “seviyeli dostluğu” bu sayededir.

Papa suikastında sizin parmağınızın da olduğu iddiası var!” diye soru soran gazeteciye:

Ulan, bu Papa müteahhit mi, gazinocu mu, kredi vermeyen banka müdürü mü? Yoksa sevdiğim kadına ‘Sakın İnci Baba’ya yüz verme’ diye fetva mı demiş ? Ben niye vurdurayım Papa’yı? diye çıkışması ile zihinlerde yer etmiştir.

*

Twitter icat olmadığı için daha çok beslediği vahşi hayvanlar nedeniyle tanındı.

32. Gün programında M. Ali Biranda bu hayvanlardan yılan, akrep vs’yi, kendisine yamuk yapanlara karşı “yardımcı eleman” olarak kullandığını açıklamıştı.

Balıklara da merakı vardı. Şairin, “Bir de rakı şişesinde balık olsam” mısralarından çok etkilendiği için rakıyı da vahşi balıkları da çok sevidiğini söylüyordu.

Edirne’den boğma rakı getirdiği gibi Zanzibar’dan da “piranha” balıkları getirtmişti.

İnsan eti oburu” olan bu korkunç balıkları tabanca tehdidiyle çiğ köfte ve acılı Adana yemeye alıştırdığını, bendenize yemin billah ederek anlatmış ve bir de sunum yapmıştı.

Piranhaları ehlileştirmek, yerlileştirmek ve millileştirerek gibi bugüne dek hiçbir işadamının veya babanın üstesinden gelemeyeceği bir başarı elde etmişti. Ancak bu başarısını ne Türk Tanıtma Vakfı takdir etti ne de Türk Veterinerler Hekimler Derneği..

Ankara’daki işyerinde Afrika’dan getirttiği biri dişi biri erkek iki leopar besliyordu.

Erkeğine Ceyar Sue Helen diye çağırıyordu.. Ceyar delicesine kıskançtı. Mahallenin iri tekirlerinden bile Sue Helen’i kıskanıyordu.

Aralarında şiddetli geçimsizlik başladı. Ceyar eşini bir gece pençelerinin altına aldı, öldürdü.

İnci Baba “katil” Ceyar’ın dişlerini söktürüp hayvanat bahçesine armağan etmeyi düşündü. Ama vazgeçti, Leopar da olsa, karı-koca arasındaki kavgaya bulaşmak prensibi değildi.

Çünkü bütün babalar gibi o da prensiplerin adamıydı.

*

Milletimizin “baba” diye bağrına bastığı Demirel ile kadim bir dostluğu vardı. Aynı telden çalmaları da aile geçmişlerinin benzemesindendi. İkisi de yoksul birer köylü çocuğuydu.

İkisinin de ideali, halka, fakir fukaraya hizmetti. Ispartalı Süleyman Sami, İstanbul’a gidip teknik üniversiteyi bitirdi.

Urfalı Mehmet Nabi ise ancak Adana’da teknikerlik okulundan mezun oldu.

İkisi de hayata müteahhit olarak atıldı.

İnci Baba’nın amacı “ticari baba” olarak kalmıştı.

Ama darbeci askerler kendisine “siyasi baba” muamelesi yaptılar.

12 Eylül 1980’de tutuklanan Demirel’e çektiği telgraf yüzünden hapse attılar..

Telgrafında, “Aslana hüviyet sorulmaz. Baba seni kuyular yutamaz. Gün gelir, devran döner, divan kurulur, hainler cezasını bulur” diyordu.

Gün geldi, devran döndü, sandıklar kuruldu. Hak yerini buldu.

Baba cumhurbaşkanı oldu.

İnci Baba bu göreve kendisi gelmiş gibi sevindi.

**

Demirel de onu çok sevindirdi.

Ama ne yazık ki öldükten sonra.

Cenazesine çelenk gönderenlerin başında

Demirel vardı..

(Koruması ile yeğeni tartışırken ayırmak için aralarına girmiş korumanın silahından çıkan tek kurşunla bacağından yaralanmış ve 4 Aralık 1993 tarihinde 55 yaşındaki iken kan kaybından ölmüştü.)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları