Güldür güldür Bahçeli

11 Nisan 2021 Pazar

Doktorlar, Boris Vian’a kalp hastası olduğunu ve kırk yaşına gelmeden öleceğini söylediler.

Fransız yazar, gazeteci, senarist, oyuncu, çevirmen, müzisyen, maden mühendisi o gece şöyle düşündü: 

“Uykuya harcadığım zamanları uyanık geçirirsem, kalan ömrümü iki misline çıkarmış olurum.”

Gündüze de geceye de hakkını verdi. Gündüzleri yazdı. Geceleri de gece kulüplerinden çıkmaz oldu. Keyfince yaşadı.

“Mezarlarınıza Tüküreceğim” romanını film yaptılar. İlk gösteriminde filmin ortasındayken kalp krizinden öldü.

Kırk yaşına gelmemişti. (1920-1959)


Covid-19’un şakası yok. 

Kırkını geçenlere ne mutlu.

Geçmeyenler ise aşı beklemek yerine Boris Vian’ın formülünü uygulayabilirler.

Ama gece hayatı yasak.

Geceleri sokağa çıkma şansı bile yok.

Yarından sonra da ramazan başlıyor. 

Bir lokantada keyfince oturup karnıyarık, pilav ve çoban salatası yemek bile yasak.

Ramazan zaten yasaklar ayı.

Yani bu iktidarın tam işine-dişine göre bir ay.

18 yıldır kamuda yemekhaneler hep onarıma alınıyordu.

Bu kez yalansız dolansız kapalı. Covid’in bir yararı da dürüstlük oldu. 


Ramazanın sözlük anlamı “kumların kızgın olduğu gün”.

Gerçi artık kumlar değil, hakkı yenen kullar kızgın.

Etiketler, fiyatlar hatta Twitter bile kızgın. Dokunanı yakıyor.

Ama en çok da Covid kızgın; ciddiye alınmadığı için.

Vaka - vefat sayısı alarm verip duruyor. 

Ama pek kulak asan yok. 

Böyle bir ramazan işte.

Ramazan ayı, Kuranıkerim, Hz. Muhammed’e bu ay tebliğ edilmeye başlandığı için kutsal sayılıyor. (Bakara Suresi 185)

Bakara deyince akla ilk gelen de makara Egemen Bağış.

Bendeniz için ramazan müstesna bir ay.

New York’ta profesyonel mihmandarlık yaptığı dönemden tanıdığım Egemen’e azıcık kıyak yapmak istemiş ve Reyiz’den ricacı olmuştum:

“Madem, ramazan af ve mağfiret ayı. Bakara Suresi’ni makaraya alan Bağış da bağışlanmalıdır.!” (28.5.2017)

Sağ olsun, bu dileğime sahip çıktı. 

Affetmekle kalmayıp Çek Cumhuriyeti’ne büyükelçi yaptı.

Ramazan böyle bir hayırlı ay.


Evet, ramazan nedamet, tövbe ve Kuran’daki ifade ile bir istiğfar (pişmanlığını ikrar edip daha da yapmam - etmem - gitmem deme ayıdır. Reyiz’in Davos tövbesi gibi) ki tüm günahkâr iktidar sahipleri için bir nimettir.

En affedilmez iki günahtan biri kul hakkı, öteki de şirk koşmaktır. (Şirk, şerik şüreka kökünden bir kavram. Başka tanrı ve tanrılar olduğunu ileri sürmektir.)

“Kul hakkı” sözünü ise sonunda Covid sayesinde Diyanet Başkanı’nın ağzından duyabildik. 

Ama asıl her hakkın egemeni Reyiz’den duymaya hasretiz.


Özetle...

Bu ay tövbe etme anlamında, Sırat Köprüsü’nden önceki son çıkıştır. 

Şirk koşma günahı işleyenler için de bu ramazan son fırsattır:

- Erdoğan’a dokunmak ibadettir.

- Tayyip Bey, Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde toplamış bir liderdir. 

- Erdoğan’ı üzmek, Allah’ı üzmektir. 

- Tayyip Bey için şükür namazı kılmalıyız. 

- Van depremi Erdoğan’a şükredilmediği için oldu. 

Bu sözleri edenlerin listesi elimizde.

Reyiz, bunları külliyeye çağırıp “Şirk koşmaya beni niye alet ediyorsunuz?” diye kulaklarını çekmek isterse, listeyi kendisine sunmaya hazırız.

Bu da külliyeye ufak bir ramazan jesti olsun.

Vakti zamanında Devlet Bey’e de bir jest yapmıştım. 

İftar sofrasında kahkaha ile gülmesini sağlamıştım.

Koalisyon döneminde Diyanet’ten de sorumlu Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, bakanlar kurulu masasını iftar sofrasına dönüştürürdü. 

Merhum Ecevit ve Devlet Bey’le birlikte 8-10 kişilik bir sofra olurdu genellikle. 

Oruçlar açıldıktan (veya açılmış gibi yapıldıktan sonra) bir ara Hüsamettin Bey takıldı:

“Sayın Tan, sizi öğleyin Meclis lokantasında görmüşler..”

Bahçeli pürdikkat kesildi:

“Evet dedim”, “İslamin sünnet saydığı sahura kalkamamıştım! Biraz atıştırdım.”

Özkan: “Eeee” dedi. 

“Ee’si şu. İftarı da kaçırırsam büsbütün gâvur olmaktan korktum!”

Bahçeli başladı gülmeye.

Koskoca Devlet Bey, kahkaha atacak değil ya, efendice, kıskıs ve uzun uzun gülüyordu.

Gülme bulaşıcıdır, denir ya. 

Sofradaki herkese bulaştı. 

Son gülmemiz de bu oldu. 

Seçime yaklaşık iki yıl kala Bahçeli “erken seçim” diye tutturdu.

Sonrası malum..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları