İstiklal - istikbal - istiskal

20 Mart 2016 Pazar

Saray’daki doktorlar yemeğinde şöyle buyurmuştu:
“Terör ve terörist tanımını yeniden yapmalıyız. Tanımı hemen Ceza Kanunu’na almalıyız!”

***

Kızılay’dan sonra dün de İstiklal Caddesi’nde yurttaşlarla birlikte kendilerini havaya uçuran teröristler, acaba bunun için mi ellerini çabuk tutuyorlar!
Bari yasa çıkmadan!..

***

Ojelisi - jölelisi, basketçisi, nebatatçısı sürü sepet danışmanın çalıştığı Saray’da bir uzman çıkıp da kendisine şu en temel bilgiyi vermiyor mu?
“Yaa Sayın Cumhurbaşkanım, dünyada makarna ve omlet tarifinden daha fazla terör tarifi yapılmış! Ama hangi tür ve hangi amaçla yapılan eylemin terör olduğunda tamamen hemfikir bir tek ülke veya kuruluş yok!”
Ne BM bünyesinde var, ne NATO ortakları ve ne de AB üyeleri arasında!
Bu yüzden en yakın müttefikler arasında bile ortak bir terör örgütü listesi oluşturulamıyor.
Bizim on yıllardır lanetlediğimiz PKK’nin Avrupa’da bayrak dalgalandırabilmesi de bu yüzden.
11 Eylül saldırısı ile dünyada oluşan ortam ve ABD’nin baskısı bile ortak bir terör tanımının yapılmasına imkân veremiyor.

***

“Yeni tanım yapalım!” emri, madem büyük yerden!
Önce uluslararası akademik çevrelerde kabul görmüş tanımlara bakmak gerek:
“Terörizm, politik amaçlara ulaşabilmek için toplumda korku yaratmaya yönelik şiddet kullanma veya kullanma tehdididir!”
“Terörizm, (..) belirli bir davanın veya problemin propagandası için korku yaratmak üzere tasarlanmış, uluslararası düzeyde yasaklanmış şiddetin, ideolojik olarak motive olmuş stratejisidir.”
“Toplum üzerinde korku ve endişe ortamı yaratmak suretiyle politik amaçlarına ulaşabilmeyi hedeflemesidir.”

***

Ben gidersem devlet yıkılır!” sözü de bir tür tehdit ve dolayısıyla terörist eylem sayılabilir mi?
Amerikan devlet kurumları arasında geçerli mevzuat ve pratiğe bakacak olursak evet!
Çünkü Süper Güç, “halin icabı”na göre terör tanımı yapmakta!
Savunma Bakanlığı: “Devrimci örgütlerinin politik ve ideolojik amaçlarla hükümetleri veya toplulukları sindirmek veya baskı altında tutmak niyetiyle bireylere veya bireylerin mallarına karşı hukuk dışı kuvvet kullanımı veya kullanma tehdidi veya şiddet uygulamasında bulunmak terördar.”
Dışişleri Bakanlığı: “Ulusaltı gruplar veya gizli ajanlar tarafından sivillere karşı gerçekleştirilen önceden tasarlanmış, politik amaçlı şiddet terördür.”
Adalet Bakanlığı’nın tanımı ise şöyle: “Sivil toplumu korkutmak veya zorlamak, korku veya sindirmeyle ya da adam kaçırma veya suikast yoluyla hükümetin davranışlarını etkilemek niyetiyle şiddet eyleminde bulunulması terördür!”

***

“Dünya 5’ten büyüktür!” dediği BM’nin terör tanımı, gerçekten suyuna tirittir: “Masum insanların hayatına son veren, temel hak ve özgürlükleri tehlikeye atan, kişinin şeref ve haysiyetini ciddi bir şekilde ihlal eden eylemler.” (Genel Kurul’un 40/61 sayılı kararı)

***

Tüm bu tanımlar görüldüğü üzere körlerin fili tarifi.
Her ülke, her kurum, kendi gerçeğine, gereksinimine göre bir tanım yapıyor.
Terör eyleminin sadece niteliğine bakmak yetmiyor.
Amacına, işlevine de bakmak gerek!..
Toplumu terörize ediyorsa... Devleti zora sokuyorsa... Başka eylemleri motive ediyorsa... Yanına çekmek istediği bir halk kesimi varsa...

***

Terörün bir amacı da simgesel mesajlar vermek!
“İstiklal” Caddesi’ne gelip dayanması en keskin mesajdır!

***

Bizim “Ben gidersem devlet yıkılır!” ve “terörü yeniden tarif”ten başka vereceğimiz mesaj yok mu?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları