Konyalım Yürü... Yürüterek Yürü...

16 Mart 2012 Cuma
\n\n\n

Zengin memur hırsızdır!

\n

Bir memur zengin olmuşsa, bilin ki hırsızlık yapıyordur.

\n

Çünkü...

\n

Memuriyetten para kazanmak mümkün değildir.

\n

Memuriyet bir yaşam biçimidir.

\n

Bir lokma bir hırka olmasa bile...

\n

Sade ve mütevazı yaşam sürmek demektir.

\n

Yaşam boyu iş garantinizin olması ve kamusal kimliğiniz ve halka hizmetten alacağınız zevk memuriyetin özüdür.

\n

Bunlar 15 yıl önce kaybettiğimiz Mülkiyeli BOTAŞ Genel Müdürü Hayrettin Uzunun o sıralarda bu köşeye yansımış sözleridir:

\n

Sözü şöyle bağlamıştık:

\n

Keşke dürüstlüğünün 40ta 1inin zekâtını verseydi...

\n

Ülkede hırsız memur, yozlu siyasetçi kalmayacaktı!”

\n

Ama rahmetli Uzun, bunu yapamadan genç yaşta öldü, gitti.

\n

Merhumu anımsatan CHP Konya Milletvekili Atilla Kartın haftalardır sürdürdüğü yolsuz memur operasyonuoldu:

\n

Kart, Konya Valisi A. Nezih Doğan ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ile Valilik ve Belediyedeki memurlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

\n

Söz konusu muhteremlerin marifetlerinin yazılı olduğu temel bir belge olan Sosyal Yardımlaşma Vakfı defteri geçen ay kaybolmuş”...

\n

Evet kaybolmuş!

\n

O günden beri de CHPli Kart bu defterin peşinde. Çünkü rüşvetin belgesi orada.

\n

Valilik ve Belediye Başkanlığı Kartın iddialarını ve tüm başvurularını yanıtsız bırakıyor.

\n

Defterde (13 milyon TL) yolsuzluğun sırları gizli.

\n

Atilla Kart, bu sırrın açığa çıkarılması için Konya Cumhuriyet Başsavcılığına da başvuruyor.

\n

Ama oradan da haftalardır, vali ve belediye başkanı gibi çıt!çıkmıyor!

\n

Sonuç mu?

\n

AKP iktidarı, kamuyu Adan Zye kapsama alanına alan, yolsuzluk ve hukuksuzluklara sessiz kalarak...

\n

Kol kanat germiş oluyor.

\n

Türkiyenin en geniş ili Konya, bunun en son değilse bile en büyük örneğini oluşturuyor.

\n

Nokta!

\n

***

\n

Türkiyedeki temel bir modaya dikkat çekiyor. Bu moda ile bakanların, müsteşarların, hatta genel müdürlerin danışmançalıştırma tutkularını ifade ediyor:

\n

- Benim İngilterede görev yaptığım 1980li yılların ortalarında Bayan Thatcher, kendisine bir ekonomi danışmanı tayin etti. Maliye bakanı bu atamaya şiddetle karşı çıktı. Dedi ki, Başbakanın maliye danışmanı, maliye bakanıdır. Eğer beni danışmaya değer bulmuyorsanız, o danışmanı, bakan olarak benim yerime atayınız.

\n

Thatcher danışman atamaktan vazgeçti. Uzunla kısaca doğalgaz ve petrol hatları konusuna da değiniyoruz. Şöyle diyor:

\n

- Türkiyenin sağlam, uzun vadeli politikalarının olması lazım.

\n

- Oysa ki uzun vadeli bir enerji politikamız yok.

\n

- Örneğin, bugün 8 milyar metreküp olan doğalgaz tüketimini 2010 yılında 40 milyar metreküpe çıkartmak istiyoruz.

\n

BOTAŞ Genel Müdürü Hayrettin Uzun, petrol ve doğalgaz gibi toplumsal yaşamın bütününü kapsayan bir alanın başında olduğu halde medyaya fazla yakın durmak istemiyor.

\n

Nedenini yine kendi ağzından verelim:

\n

- Televizyon ve medya çok güzel bir şey. Sizi bir günde yoktan var ediyor. Ama üç gün sonra da öldürebiliyor.

\n

Hayrettin Uzun, ilginçlik, yani hayrete düşürücülük bakımından da yeri kolay doldurulmayacak bir yüksek bürokrat.

\n

O yüzden televizyonlardan ve medyadan fazla uzak durması gerekmiyor. Ama o ihtiyatı yine de elden bırakmıyor. Nedenini gülerek şöyle açıklıyor:

\n

- Yaptığımız iş, petrol işi. Azeri dilinde petrole yanacakdeniyor. Ne olur ne olmaz...

\n

Kısa yaşayan Uzundan kısa demeçler:

\n

- İtibarsız ülkenin itibarlı genel müdürü olmaktansa, itibarlı ülkede düz vatandaş olmayı tercih ederim.

\n

- Türkiyede karar verme mekanizması demokratik değil, despotiktir.

\n

- Türkiyede yalnız siyaset değil, bürokrasi de kirlendi.

\n

- Alacağımız için çek senet mafyasına mı gidelim!

\n

- Türkiye yolsuzluğun rutin, dürüstlüğün istisna olduğu bir ülke haline getirildi.

\n

- Tabular değil, değerler yıkılıyor.

\n

- Devlet yöneticisinin hata hakkı yoktur.

\n

- Türkiyede rüşvet ağı çok yaygın.

\n

- Ne kadar çok kural koyarsanız o kadar çok suç işlenir.

\n

- Bütün suçları soruşturursanız, Türkiye bir hapishaneye dönüşür.

\n\n\n

AMİRİM

\n

DİNLENMEDE KAL!

\n\n\n

Meclisteki kavgaları önleme görevi TBMM İdare Amirlerinindir.

\n

Bu görevi layıkıyla yapsınlar diye de kırmızı plaka ve özel makam odası vs. ile takviye edilmişlerdir.

\n

Ki bunların en takviyelisi iktidar idari amirleridir.

\n

Hak-İş lideri iken siyasete yatay geçmiş olan Salim Uslu da bunlardandır.

\n

Deneyimsizlik ve talihsizlik yüzünden ilk görevi sırasında kaza yapmıştır.

\n

Kendisine görevi iyi izah edilmediğinden de amirlik görevini çevik kuvvet amirliğisanmış ve Kamer Gençi Meclis kürsüsünde darp etmek zorunda kalmıştır.

\n

O günden beri kendisi ortalıkta pek görünmez.

\n

4+4+4 müzakereleri sırasında Milli Eğitim Komisyonunda yaşanan gırtlak gırtlağa olaylar sırasında ise...

\n

Her nedense, Komisyon Başkanı Nabi Avcı, idare amirlerini göreve çağırmamıştır.

\n

Herhalde her bir AKP milletvekilinin bir çevik kuvvet amiri kadar cerbezeli olduğunu bildiği için çağırmamıştır.

\n

Nitekim AKPliler de Nabi Avcının yüzünü kara çıkartmamıştır.

\n

Muhalefeti etkisiz hale getirerek Tayyip Beyin 4+4+4 siparişi, yerine getirilmiştir.

\n

Sıra Avcının ilk kabine değişikliğinde bakanlığa terfisine gelmiştir. Ama asıl soru:

\n

TBMM idare amirleri komisyondaki kavgayı yandaki odadan canlı yayından mı...

\n

İzliyorlardı?

\n\n\n

Sivastaki

\n

yangına

\n

sıkamadıkları

\n

suyu, bu defa

\n

tazyikle Sivasta

\n

ölenlerin yakınlarının

\n

üzerine sıktılar.

\n

Özgür MUMCU

\n\n\n

Sıra

\n

Milletvekilleri...

\n

Yasa yapar...

\n

Torpil yapar...

\n

Kavga yapar!..

\n

Ama çoğu zaman, sırayı şaşırır!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları