Külliye zekât verir mi?

13 Ocak 2019 Pazar

Minare çalınacak şey olmaktan çıktı.
Artık kılıfa gerek yok..
Külliye uleması Karaman Hoca, “yolsuzluk hırsızlık değildir” diye fetva verince, hem çakallar rahatladı, hem de iki arada bir deredeki Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi.
Kılıf gereksiz. Moda artık, hırsızlık değil yolsuzluk.
Camiden ziyade minare patlaması var. Köy camileri bile çifte minareli.
Süleymaniye’ye nispet, Çamlıca’da yükselen Tayyibiye Camimizin 6 minaresi, Kars’tan bile görünebilsin azmiyle ve cehdiyle inşa edildi. Kılıfsız.
Milletin gözüne kuvvet, kesesine bereket, piyasalara hareket, kılıfsız çalanlara lanet!
Amin!

***

“Makul şüphe” kavramını, bu iktidar akıllara ve yasalara soktu. (Nedense yatak odasındaki dolar dolu ayakkabı kutularını, bu kapsama sokmadı.)
Teşbihte hata olmaz.
Son 10 yılın tüm seçimleri gibi, bu seçimlerde de YSK, halkın yarısının gözünde “makul şüpheli”.
YSK, yüksek yargı demek. Alçağına güven duyulmayanın yükseğine duyulur mu? Kabahat onda değil fıtratta.
Ama zaten öyle bir derdi de yok.
Hiçbir makul gerekçe göstermeden parmak boyasını kaldırdı.
(CHP’li Ali Özcan geçen yıl, parmak boyası geri gelsin diye yasa teklifi verdi. İktidar oralı bile olmadı. Foyası çıkacağı korkusundan herhalde.)
Daha sonra hiçbir gerekçe göstermeden mühürsüz zarfları ve oy pusularını geçerli saydı. Hem de oy verme işleri sürerken. (Sürümden kazanılsın diye zahir.)
Adına şanına uysun diye her seçimde seçmen sayısından çok daha yüksek sayıda, bazen yüzde 100 daha fazla oy pusulası bastırıp dağıtıyor.
Nedenini ise açıklamıyor.
Ama asıl zurnaya zırt dedirttiği nokta seçmen listeleri.
Orhan Bursalı daha önce yazmıştı:
- 2007-2011 arası seçmen sayısı 10 milyon artmış.
Gerekçe “adrese dayalı sisteme geçtik”.
“Sistemi nereden aldınız?”, “TÜİK’ten aldık”.
“Bunun kayıtları nerede?”, “6 ay içinde imha ettik”.
Tamamen şaibe.
Bir devlet kurumu bu kadar mühim şeyleri niçin 6 ay içinde imha eder ki?

***

İktidarın ve muktedirin en büyük güvencesi, “halk belleğinin zayıflığıdır”..
Geçen dönemlerde iktidar vekillerinin topluca yediği “gıyapta oy” haltı da unutuldu gitti.

Samimi bir ifadeyi yeğleyenler veya Reis’ten çekinmeyenler rahatça “sahte oy” diyebilirler.
TBMM’de sahte oy kullananlar, illerinde, ilçelerinde ve köylerinde kullandırmaz mı? Bu işin altyapısını hazırlamaz ve hazırlayanlara göz yummaz mı?

***

“Bellek” dedik.. 11 Aralık 2011 günü bu köşede feryat figan yazmıştık:
“Kimi iktidar vekilleri, hacda iken TBMM’deki yoklamada ve oylamada da görünüyorlar ve yasa çıkartıyorlardı.. Peygamberlerin gösterebileceği türden bir mucizeydi bu.
Naçizane sormuştuk:
“Hacda iken oy kullanıp yasa çıkartmak, acaba dünya parlamento tarihinin mi konusu olmalı, yoksa dinler tarihinin mi?”
İslamın gereği için hacca giden vekiller, particiliğin şartını da giderken boş oy pusulalarına kendi adı, soyadı ve seçim bölgelerini yazıp imzalamışlar ve AKP’li vekil arkadaşları da bu oyları onlar adına kullanmışlardı.
Bu düpedüz sahtecilik ile yasa çıkartmaktı.
Ancak milletvekilli milletinin böyle bir halt yiyeceği hiç hesaba katılmadığı için, bu “eylem” için, ne TBMM İçtüzüğü’nde, ne anayasada ne de yasalarda hiçbir “yaptırım” yer almıyordu.
“Kanunsuz suç ve ceza olmaz” kuralı gereğince, (üstelik Latincesi “nullum crimen nulla poena sine lege” de zikredilerek) bu gıyabi oy sahtekârlığının üstü kapatıldı.

***

Yıllar geçti, Meclis aynı Meclis, iktidar aynı iktidar. Şimdi de kimi vekiller, iddiaya göre, Külliye’nin 1000 muhtara yaptığı “umre” jestine refaketen kutsal topraklara gitmeye hazırlanıyormuş.
“Onlar da imzalı açık oy pusulası bırakıp mı gidecekler” diye sormak anlamsız.
Belki akla ve İslama uygun soru şudur:
40 bin muhtar arasından seçilen 1000 muhtar umreyi hak etmek için ne yaptı?
İslamda zekâtın şartı, malın 40’ta 1’idir.
Ama zekât, mümin kullar içindir. Kurumlar için değildir.
Erdoğan zekât verebilir. Veriyordur da. Ama Külliye kesesinden zekât caiz değildir.
Emrindeki danışmanlara sormasın lütfen.. Konuyu “itibardan tasarrufa” getirebilirler...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları