Müezzinler Gizli Tanık.. Minareler Süngümüz..

26 Nisan 2013 Cuma

Yargıtay’ın son kararı malum:
“Baz istasyonlarının kansere yol açtığı kanıtlanmış değildir. Şehir içinde, daha az radyasyon yaymaktadırlar. Şehir dışına taşınırsa sinyaller daha da güçleneceği için kanser riski daha artacaktır!”
Allah kanserden değil, böyle kararlardan milleti korusun. Yasalar değişmese de yargı kararları değişebiliyor. Silivri’de, Balyoz’da, Deniz Feneri’nde yargıç ve savcıların değiştirilip durması bundan herhalde. Kimi kararlar yasaya göre değil kafaya göre alınıyor.
Yargıtay da son kararında böyle yapmış görünüyor:
“Minare” Arapçada “nur saçan” anlamına da geliyor. “Radyasyon” da bir tür “nur” sayılabilir. İkisi de aynı kapıya, ya cennete ya cehenneme çıkıyor…
Baz cihazlarının şerefelerde minare ile kucak kucağa olması bu yüzden! Geçen yıla dek Yargıtay baz istasyonları tehlikeli ve sökülmeli, diyordu. Yargı reformu (!) ile yeni kadrolar geldi. Karar değişti.
-
“Kent dışına taşınmasıyla sinyaller daha güçleneceğinden durum tehlikeli olabilir!”
Minarelerle baz cihazları kucak kucağa. Minareleri kent dışına taşımak için binlerce
“kılıf” gerek. O kadar kılıf yerine radyasyon için tek kılıf yetti!
Bilali Habeşi ve Baz Cihazları
Habeşistan yıllar önce
“kimlik tashihi” yaptı. Adını “Etiyopya” diye değiştirdi. (Bizimkinin de eli kulağında. Belki hayırlı da olur! Hem PKK- AB- ABD’nin gönlü kazasız belasız yapılmış olur. Hem de “süreç” nihai amacına kestirmeden ulaşır! Ayrıca ülkemizin “hindi’ anlamına gelmesine canı sıkılan turfanda liberallerimizin de rahatsızlığı son bulur!)
Habeşistan tarihe karıştı ama
Bilali Habeşi’ye yıllardır 5 vakit yapılan saygısızlığa “İslamiyet bizden sorulur!” diyen iktidar dahil kimse kulak vermiyor. Elhamdülillah yüzde 99 küsurumuz Müslüman ama yine de tedbiri ve tekbiri elden bırakmayalım…
KPSS’ye gireceklere hizmet olur diye açıklayalım:
-
“Bilali Habeşi” İslamiyeti kabul eden ilk 7 kişiden biridir.
-
Hz. Muhammed’in özel buyruğuyla ilk ezanı okumuş ilk müezzindir!
- Ezan 5 vaktin 5’inde aynı sözcüklerle okunur.
- Sadece sabahları bir ek yapılır:
“Essalatü hayrün minen nevm! – Namaz uykudan hayırlıdır!” İşte bu eklemeyi yapan ve Hz. Muhammed’in takdirini kazanan Bilali Habeşi’dir. Ki kendisine Habeş asıllı atlet kızımız Elvan’a gösterilen ilgi ve saygının binde biri gösterilmemiştir. Ülkemizdeki 60 bin camiden birinde bile müezzinler minareye çıkmıyor. Gizli tanıklar gibi kapı arkasından teyplere ve hoparlörlere muhatap olmayı tercih ediyor.

\n

***

\n

Başbakan minareler süngümüz dedi. 4 ay hapis yattı. Boşuna yattı. Minareler şimdi süngüden daha tehlikeli. Radyasyon saçıyor ama Yargıtay aldırmıyor. Çünkü bu kararı alanların karşısında “bazlı minare” yok.

\n

Kim Dikiyor Bu Binaları

\n

“TC’nin kaldırılması olayından hiç haberim yok!” diyor... Hâşâ, yalan söyleyecek hali yok. Demek birileri başbakana gizlice tuzak kurmuş. Ona haber vermeden “TC’yi kaldırmak suretiyle halkı kışkırtmak” isteyenler var. Ancak sözün devamında, “TC’nin gereksizliğini” ima etmesi çok ilginç! Diyor ki:
-
“Bursa’da “valilik” dediğimiz zaman İngiliz valiliği mi akla gelecek. İngiltere’de falan bu yerlerde sadece numara yazar ama bu karar alındıysa arkasında durulmalıydı.”
Vahamet bu noktada çatallaşıyor:
1-
“İngiltere’de sadece numara yazar” dediği başbakanlığın Downing Sokağı’ndaki resmi makam ve konutunun kapı numarası “10”. Evet bu ülkede kimsenin dokunamayacağı bin yıllık semboller ve anayasa dahil yazılı olamayan kurallar var. Terörist IRA ile anlaştı ama rejimi pazarlık masasına yatırmadan anlaştı...
2-
“Böyle bir karar alındıysa, arkasında durulmalıydı!” demesi ise hiç hayra alamet değil. Demek ki ondan habersiz ama onun çok beğeneceği çok önemli kararları da birileri alabiliyor.
3- Ve demek ki
“gizli tanık”tan sonra “gizli başbakan vekili” dönemine girdik de haberimiz yeni oluyor...
4- Şu
“gizli vekil” başbakana haber vermeden Sultanahmet’in 400 yılık siluetine gökdelen diken ve kendisini küstüren işadamının binasını da tıraş veya sünnet ettirse keşke ama belli ki bu TC’yi kaldırmak kadar başbakanı mutlu etmeyecek!
PKK’li
“aktivistler”in güzergâhına ve “akillerin” trafiğine fazla takılıp Tayyip Bey’in hallerini, dillerini de gözden kaçırmamak gerek. Geçenlerde iki atış daha yaptı:
- Ayağı topraktan kesmemek gerek.
- Ayrıca 4 kattan fazla yapmak da olmaz!..
Başbakan devlet yönetimine göre hem TOKİ’nin patronu hem de Ağaoğlu fenomeninin resmi ortağı. Acaba son on yıldır İstanbul’a ve öteki kentlere o 30-40-50 katları başbakanın
“gizli vekili” mi diktirdi, diktiriyor?

\n

CIA’ya göre TC I

\n

Turkish

\n

% 70-75,
Kurdish
% 18;
Other minorities % 7-12

\n

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları