\n

\n

Türklerin (hadi, libomodern olalım, Türkiye vatandaşlarının diyelim) en tehlikeli sorunu ne terördür ne de işsizlik...\n

\n

Uzunca bir süredir bir tek dehşetengiz sorunu vardır:\n

\n

Toplumsal özgüven zafiyeti...\n

\n

***\n

\n

Tayyip Bey bu gerçeği ilk görenlerdendir.\n

\n

Türklerin özgüvenlerinin dip yaptığını fark eden ikinci kişi ise, eş koşmak gibi olmasın, unuttuğumuz eski resmi adıyla “bebek katilimiz” Apo’dur.\n

\n

Ki İmralı’yı karargâha dönüştürmesi…\n

\n

Devletle (iktidarla) yürüttüğü, iki ileri bir geri ateş/kes anlaşmaları, gizli demokratik özerklik müzakerelerinin kökü, toplumsal özgüven zafiyetine dayanmaktadır.\n

\n

\n

\n

***\n

\n

Vatandaşlarının ulusal - toplumsal özgüven zafiyetinden yararlanmasını en iyi bilen kişi hiç kuşkusuz Tayyip Bey’dir \n

\n

Ki İsrail’e posta koymaya, Ortadoğu ve Arap ülkelerinin liderliğine falan yönelmesi bu ihtiyacın giderilmesi içindir.\n

\n

Özetle toplumsal özgüven zafiyeti, parti bazında AKP ve BDP (PKK) için hayırlara vesile bir keyfiyettir.\n

\n

***\n

\n

Ki bu zaaftan en süper ölçekte yararlanan asıl güç göbek adıyla finans kapital, resmi adıyla ABD’dir.\n

\n

Ki dün Ali Babacan’ın yaptığı “Bir günde 1.5 milyar dolar çıktı!” itirafı bunun en güncel tecellisidir.\n

\n

Tayyip Bey keşke bir “van minit!!” de sıcak para vurguncularına diyebilse...\n

\n

Çünkü, örselenen toplumsal özgüveni asıl onaracak olan budur.\n

\n

Amerika’nın “İçinde bulunduğumuz coğrafyaya olan derin ilgisi”, sürekli katlanan dış borç yükü ve her an patlak verecek olan bölgesel bir krize bulaştırılma ihtimaline paralel gelişen ekonomik kriz Tayyip Bey’in efelenmesinin kırmızı çizgileridir.\n

\n

***\n

\n

Tayyip Bey, Somali’de yaşanan insanlık dramını izlerken gözyaşlarını tutamadı…\n

\n

Türk Kızılayı elinden gelen maddi olanaklarla, ülkedeki açlığın yarattığı felakete merhem olmaya çabalıyor.\n

\n

Ama açlık, susuzluk ve hastalık pençesinde kıvranan bu hazin manzarayla başa çıkması mümkün değil.\n

\n

Tayyip Bey, Müslüman ülkelere yardım çağrısını yineliyor.\n

\n

Aslında bir çağrı da ülke içine yapsa…\n

\n

Tıpkı, “Araba almayın, ev alın... Evin de lüks olmayanını alın!” diye önceki gün yaptığı çağrı gibi...\n

\n

Yoksulluk sınırındaki emeklisiyle, genciyle, asgari ücretlisi ve taşeron işçisiyle sıkıntılar içinde yaşayan milyonlarca vatandaşımız için bu, “Araba almayın ev alın!” çağrısını, “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!” öğüdüne benzetenler de var.\n

\n

Hadi biz onlardan olmayalım.\n

\n

Ve Tayyip Bey’den insani (ve İslami) bir dilekte bulunalım:\n

\n

7-8 haftaya kadar başlayacak olan hac dönemi için bir çağrı yapsın.\n

\n

Bu yıl ikinci, üçüncü defa Kâbe’ye gideceklere özellikle de umre ziyaretini turistik/mistik bir faaliyete dönüştürenlere bir çağrı yapsın.\n

\n

“O yolda harcayacakları binlerce doları Somali’de açlıktan susuzluktan ölen o kara gözlü kara derili minik çocuklara ve bebelere yardım için gönderin!”\n

\n

***\n

\n

Silivri’de adalet kördüğüm...\n

\n

Atatürk’ün bir sözü bu kördüğümün sonuna işaret eder gibi...\n

\n

Silivri Adliyesi duvarına tunç harflerle Mustafa Kemal’in bir sözünü yazmışlar:\n

\n

“Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet olarak varlığı kabul olunmaz!”\n

\n

Bu yazı, ileride samimi itirafçılara indirim uygulanması olasılığına karşı bir önlem mi?

\n\n