Muhalefet neden bu yolu da bir denemiyor?\n

***\n

Bir İngiliz düşünür, yanar döner bir siyasetçi için..\n

“Çıkarı gerekiyorsa barışı da savunur, hatta vatansever bile olur!” demişti...\n

Çok şükür burası İngiltere değil.\n

Terörü saymazsak barışa pek gereksinme yok.\n

Vatan ise isim değiştirdi:\n

Yurt oldu.\n

Yurtseverlik ise..\n

“Sevicilik” ile karıştırılır diye mi nedir..\n

Fazla gündemde değil!\n

Başbakanımız arada şiirler okuyor..\n

Nutuklarına beyitler, mısralar karıştırıyor.\n

Bir dönem Nâzım Hikmet’e ilgi göstermiş..\n

“Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak..” diye... \n

Adeta “adaletsizlikten yakınanlara” mesajlar vermişti!\n

“Nâzım’ın mezarını getireceğiz!” demişlerdi..\n

Ama arkası bir türlü gelemedi.\n

Partilerine de “Adalet” ve “Kalkınma” demişlerdi.\n

Yetinmeyip bir de “Ak” diye göbek adı koymuşlardı.\n

Nedense en önce bu rengin kirleneceğini söyleyen şaire kulak vermediler.\n

Adaletlerinin ne olduğunu gördük.\n

Kalkınmayı ise sayıları sürekli çoğalan yoksullar, işsizler görmekte...\n

Kararan, kirlenen ak’lığı, terazisi şaşan adalet’i yerinde sayan kalkınma’yı gölgelemek, gözlere perde indirmek üzere Başbakan şiir okumaya devam ediyor.\n

Keşke muhalefet de şiir okusa..\n

Madem en güçlü mesajlar şiirle veriliyor..\n

Şiir yüzünden hapse giriliyor..\n

O sayede başbakan olunuyor.\n

Şiirler hazır..\n

Bugünler için yazılmış, okunmayı bekliyor:\n

\n

(….)\n

ve insanlar, ah benim insanlarım,\n

yalanla besliyorlar sizi.\n

halbuki açsınız,\n

etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız.\n

ve beyaz bir sofrada,\n

bir kere bile yemek yemeden doyasıya\n

göçüp gidersiniz,\n

bu her dalı yemiş dolu dünyadan.\n

\n

insanlar ah, benim insanlarım,\n

(…)\n

ve benim memleketlilerim,\n

elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,\n

elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz. \n

(…).\n

insanlarım, ah, benim insanlarım,\n

antenler yalan söylüyorsa,\n

yalan söylüyorsa rotatifler,\n

kitaplar yalan söylüyorsa,\n

duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,\n

beyazperdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,\n

dua yalan söylüyorsa,\n

ninni yalan söylüyorsa,\n

rüya yalan söylüyorsa,\n

meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,\n

yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,\n

söz yalan söylüyorsa,\n

renk yalan söylüyorsa,\n

ses yalan söylüyorsa,\n

ellerinizden geçinen\n

ve ellerinizden başka her şey\n

herkes yalan söylüyorsa,\n

\n

elleriniz balçık gibi itaatli,\n

elleriniz karanlık gibi kör,\n

elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,\n

elleriniz isyan etmesin diyedir.\n

ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız\n

bu ölümlü, bu yaşanası dünyada\n

bu bezirgân saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.”

\n\n\n

Egemenlik ellerinde ya…\n

Beş vakit yineleyip duruyorlar:\n

- Egemenlik milletindir!\n

Aslında sözün aslı:\n

- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! \n

Ama kaydı da şartı da kendileri koyuyorlar.\n

Egemenliğin millete ait olması için…\n

Hiç değilse, denetimin, hesap vermenin millete açık olması, şeffaf olması gerekir.\n

Örneğin, İhale Yasası’nı kendileri yaptılar..\n

Ama bugüne dek 60, belki 70 kez değiştirdiler.\n

Tam rakamı vermek mümkün değil.\n

Geçen şubat ayında CHP lideri Kılıçdaoğlu 54 kez diye saymıştı!\n

Değişiklikleri başka yasalara yazıp..\n

İhale Yasası’na sadece “atıf” yapıyorlar..\n

Maksat kitabına uysun..\n

Kasalar dolsun..

Kimi kentlerde moda yaygınlaşıyor.\n

Meydanlara sebze meyve anıtı dikiliyor.\n

Amaç, ülke ekonomisine, tarıma ve elbette kent estetiğine destek.\n

Ankara’ya bağlı Beypazarı da “Havuç Anıtı” dikmiş.\n

Esnaf ve ahali pek memnun.\n

“Niye mesela, hıyar değil de havuç” diye sorduk..\n

Yanıtları kısa..\n

- Ankara’ya çok yakınız... Hıyar diksek alınan falan çıkardı!\n

Yanlış yapmışlar.\n

Hıyar dikselerdi yalnızlığı ve uzaklığı hissetmezlerdi!