Van'dan Çürüklük Üzerine Notlar!

13 Kasım 2012 Salı

\n

Çatlamış, yarılmış duvarlar, yıkıntılar, terk edilmiş apartmanlar, evler..

\n

Hele de geniş bir alana çıktığınızda önünüzü kesen konteynır mahalleleri...

\n

Vanda dolaşırken, depremin ürpertisini yeniden yaşıyorsunuz.

\n

Bu arada TBMMnin hayırlı haberiduyulmuş.

\n

12 il ile birlikte Vanın başına kondurulan büyük şehirsıfatının anlamını soruyorsunuz.

\n

Van Ankaraya da Meclise de çok uzak.

\n

Ama ahali yanıtı iki sözcükle veriyor:

\n

Seçim dümeni!

\n

Soğukların bastırmaya başladığı bugünlerde büyükşehirin faturasının da büyük olması en büyük endişe..

\n

Fatura deyince de ilk söyledikleri doğalgaz!

\n

Bu arada kendi aralarında bir tartışmaya kulak veriyorsunuz:

\n

- TOKİnin teslim ettiği apartman dairelerinde soba deliği var mı?

\n

- Fark etmez emmi! Olmasa da açacaktır millet!

\n

Siyasetin alfabesi

\n

Vanı BDP almıştı.

\n

ArdındanVan minit!

\n

Ve Belediye Başkanı Bekir Kaya KCKden içeride!

\n

Siyaset buralarda daha çok harflere endeksli:

\n

PKK, BDP, KCK..

\n

Lafı yerele getirmek üzere geçen dönemlerin anlı şanlı Vanlısı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelike getiriyorsunuz.

\n

Hemen önünüzü kesiyor:Beyim, o Vanlı değil ki!

\n

Üniversite Aydınlanma demek

\n

Geleceği kurmak, kucaklamak demek.

\n

Vanda üniversite kurulması düşüncesini ilk seslendiren ta 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk idi.

\n

Evet, Van yöresinde o günlerde kimsenin hayalini bile kurmadığı üniversite ne yazık ki...

\n

Ancak yarım asır sonra kurulabildi.

\n

Bu da 12 Eylüle ve Kenan Evrene nasip oldu.

\n

Oysa Atatürk, daha Cumhuriyetin ilk yıllarında Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Beyi, Vana bir üniversite kurmayı araştırmak üzere göndermişti.

\n

Ancak bu gerçekleşemedi.

\n

Atatürk 1 Kasım 1937de, Meclisin açılışı nutkunda, Doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en güzel bir yerinde ilkokulu ve nihayet üniversitesi ile modern bir kültür şehri oluşturmak üzere şimdiden faaliyete geçilmelidirdemişti.

\n

Ne yazık ki..

\n

Faaliyete biraz geç geçildi.

\n

Yarım asırdan sonra Vanda Yeni Yüzyıl adıyla üniversiteyi kuran Kenan Evren ve darbe yönetimi oldu.

\n

Üniversite deprem sonrası yaraları sarmada öncü görevi üstlenmiş durumda.

\n

Özelikle 2. depremden sonra öğrencilerin terk etmesiyle de koskoca kent ıssızlaşmış..

\n

Dostluk sadece insanlar için değil.

\n

Kurumlar arası dostluk daha insani daha köklü.

\n

Kurumların, şirketlerin birbirine el uzatması ne yazık ki biraz vergiden kaçınmakbiraz da piar için.

\n

Yüz ağartıcı istisnalar ne yazık ki çok değil.

\n

Orta Doğu Teknik Üniversitesi ilk yardıma koşan kurumlardan.

\n

(Biri de Kocaeli Üniversitesi olmuş. Damdan düşenin hali nedeniyle..)

\n

ODTÜ mezunlarının çoğu mühendis ve mimar .

\n

Eymir Kültür Vakfı, yaşları 170’i aşan üniversitelerimize örnek olacak bir özveriyle 192 öğrenci için bir yurt yapımını üstlenmiş.

\n

Normalleşmenin koşulu

\n

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da tıpkı Van Valisi Münir Karaloğlu gibi, Vandaki normalleşmenin ancak üniversite öğrencileri sayesinde gerçekleşeceğine inanıyor.

\n

Vanda gün gibi aşikâr olan tek gerçek var:

\n

22 bin öğrencinin öğrenime başlamasıyla Vanın eski canlılığına hızla kavuşmakta olduğu.

\n

Başarılı kamu yöneticiliği ehliyet, liyakat ve deneyimden geçiyor.

\n

Sayın Vali de, Rektör Bey de genç sayılabilecek bir yaştalar.

\n

Üst üste yaşanan deprem onlara çok önemli bir mesleki deneyim sağlamış.

\n

Örneğin, sağlamlığı testlerle denenmiş yurtlara ve fakültelere öğrenciler önceleri girmek istememiş.

\n

Onları ikna etmenin tek yolu yurtta onlarla birlikte kalmak.

\n

Rektör Bey bunu yapmış.

\n

Öğrenciler ancak böylece bahçedeki çadırları, konteynırları terk etmiş.

\n

Yeni hizmete giren binalarla yurtlardan 13 bin öğrenci yararlanıyor.

\n

Bir üniversitenin, hele de mezunları ile birlikte felakete uğramış bir başka üniversitenin yardımına koşmasına ilk kez tanık olunuyor.

\n

Deprem, dostluğun insanlar arasında olduğu kadar kurumlar arasında olabileceğini de kanıtladı.

\n

ODTÜ Eymir Vakfı Başkanı Vasfiye İpekçi, Deprem kaçınılmaz. Ama çürük bina yapımından ve denetimsizlikten kaçınabiliriz!derken devlete ve yargıya bir dost öğüdüveriyordu.

\n

Vali Karalıoğlu, ODTÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Hami Alpasa ve İpeke şükran plaketini verirken suçluların peşinin bırakılmayacağısözünü de veriyordu.

\n

Ama insan- deprem ilişkisinin özetini yardımsever ODTÜlülerden Y. Mühendis İsmail Işık, Süleyman Demirelden bir anı ile, yurtların mimari yükünü üstelenen Profesör Semih Eryıldıza şöye aktardı.

\n

Deprem sonrası bilim adamları gülerce TVlerde çok ayrıntılı jeomorfolojik açıklamalar yapıp durdular. Gazeteciler o günlerde Demirele fikrini sordular.

\n

Demirelin yanıtı çok kısaydı:

\n

Altımız çürük, gardaşım’!”

\n

En kötü öğretmen deneyimdir.

\n

Önce sınav yapar, sonra öğretir!

\n

Benjamin Franklin

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları