Cüppeli vesayet takunyalı darbe

06 Nisan 2021 Salı

Son zamanlarda bakıyorum da çok telaşlısın kardeşim, bir şeyler olmuş, soğukkanlılığını yitirmiş görünüyor, önüne gelene saldırıyorsun. Son olarak, sıkça kullandığın vesayet ve darbe ithamlarını attın ortaya. 104 emekli amiralin Montreux ve Cüppeli Amiral Mehmet Sarı tartışmalarıyla ilgili olarak yayımladıkları bildiriyi fırsat bilip vesayet ve darbe kavramlarına sarılıverdin yine.

Eski huylarını, FETÖ ile birlikte, yetmez ama evetçilerle suç ortaklığı yaparak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni önce etkisizleştirmek, akabinde esir ettikten sonra tarikatların elinde oyuncak etme girişimlerini anımsayanlar, son çıkışlarına da şaşırmadılar.

Hemen belirtmeliyim ki Türkiye’nin esenliği ve demokrasisi karşısındaki en büyük tehdit olarak vesayetçiliği ve darbeleri gören bir kişi olarak, bu iki konuda ne yazık ki yeterince uyanık olmayan kamuoyunun uyarılmasını gerekli görürüm.

Ve bu görüşün doğal sonucu olarak, buradan açıkça ilan ederim ki Türkiye, bir vesayetçi ve darbeci tehdidi ile karşı 

karşıyadır.

Hatta daha ileri giderek söyleyebilirim ki demokrasisi ve milli iradesi vesayet altında olan, çok uyardığımız tehdidin gerçekleşip kendisini cendereye sokmayı ne yazık ki engelleyemeyen toplum, şu anda cüppeli vesayet altında inim inim inlemektedir.

***

Bak bu nasıl oldu canım kardeşim. Türkiye’de demokratik seçimlerle iktidarı ellerine geçirenler aydınlanmacı, laik ve bağımsız sosyal bir hukuk devleti olan TC’nin güvencelerini yok etmek üzere tank, top, tüfek yerine bir kez ele geçirilmiş olan devlet erkini kullanarak yasamaya, yürütmeye, yargıya tümüyle egemen olarak, demokratik laik düzeni dinci totaliter bir rejime dönüştürmüşlerdir.

Laik demokratik düzeni kuranların aydınlanma savaşındaki askerleri nasıl öğretmenler olmuşsa, burada dinbazların düzenini kurmak isteyenlerin de askerleri imamlar olmuşlardır.

Okulun yerine cami, öğretmenin yerine imam ana yöntemleri olmuştur, Türkiye’yi cüppeli vesayetin pençesine teslim etmek isteyenlerin.

Yargı ve Milli Eğitim gibi TSK de atamalardaki adam kayırmalar, sınavlardaki soru hırsızlıkları, güvenlik soruşturmaları ve mülakatlar yoluyla Adalet, Milli Eğitim ve Milli Savunma’nın imamlaştırılması girişimlerinde yol alınmış Cumhuriyetin Silahlı Kuvvetleri ile sivil irfan ordusu Milli Eğitim, tarikatların ve cemaatlerin insafına terk edilmiştir. Böylelikle irfanın ve Cumhuriyetin askerleri, tarikat ve cemaatlerin biat etmiş neferleri haline gelmişlerdir.

Bu girişimin nerelere kadar vardığını anlamak için Amiral Mehmet Sarı’nın amiral üniformasının üstündeki cüppe ve sarığıyla çekilmiş fotoğrafına bakabilirsin.

Orada cüppe ve sarığın, üniformayı tamamen örttüğü imamın komutanı, şeyhin amiralinin suretinde, cüppeli vesayet ve takunyalı darbenin biat etmiş neferini görebilirsin.

***

Canım kardeşim sen, sonunun felaketle bitmesi kaçınılmaz bu tehlikeli gidişe karşı seslerini yükseltenleri susturmak için hep aynı savları kullandın:

Vesayeti yıkıyoruz, darbeler dönemini kapatıyoruz.

Aslında bir yandan bunları söylerken bir yandan da bütün denetimleri tarikat ve cemaatlerin eline geçmiş olan, her türlü adam kayırmacılığın, baskının, zulmün, yoksulluğun ve yoksunluğun ayyuka çıkmış olduğu devletin bütün erklerinin bir kişinin tasarrufuna bırakıldığı; yurttaşın, devlet zulmü ve mahalle baskısı altında inlediği bir totaliter rejimi kurdun.

Son zamanlarda, halkın canına tak ettiğini ve uyandığını gördüğün için şimdi telaştasın.

Olayları görenler telaşına ve darbeci suçlamalarına artık pabuç bırakmıyor ve soruyorlar:

- Canım kardeşim sakın sen bir şeriatçı darbe peşinde olmayasın!

Evet canım kardeşim, artık zulmünden de hırsızlığından da yobazlığından da bıktık.

Sana da senin cüppeli vesayetine de takunyalı darbene de hayır! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları