Değerli Okurlarım,
CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, 30.06.2016’da Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması dileğiyle bir soru önergesi verdi.
Çok ilginç bulduğum, bu metni olduğu gibi bilginize sunuyorum:

***

Son zamanlarda kamuoyunda sıkça tartışılan Uluslararası Savunma İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (SADAT) kuruluş amacı ve hizmet ettiği alanlardır. 2000 yılında Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER), irticai faaliyetlerde bulundukları gerekçesi ile TSK’den atılan ve çıkarılan askerler tarafından kurulmuştur. AKP’nin iktidara gelmesi ile; ASDER iktidarın, askeri cenahtaki bilgi toplayan kanadı olup; ordu içindeki uzantıları aracılığıyla belge, bilgi sızdırmada etkin rol oynadıkları iddia edilmiştir.
İstanbul merkezli olan SADAT; kendi internet sitesinden ilan ettiğine göre, gayri nizami harp (kontrgerilla) eğitimi vermektedir. Eğitimleri arasında “sokak hareketi türü eylemlerde ve gizli etkinliklerden oluşan harekât teknikleri” ile “istihbarat, psikolojik harp, sabotaj, baskın, pusu, suikast” yer almaktadır.
Kurucusu emekli General Adnan Tanrıverdi, neden böyle bir işe giriştiklerini şöyle anlatmıştır: “TSK 22 Türk ve Müslüman ülkeye eğitim, danışmanlık ve donanım konusunda hizmet vermektedir. Ama 60 İslam ülkesinin savunma alanında bütün ihtiyaçlarına cevap vermesi mümkün olmamaktadır.” Bu ihtiyacı da kendilerinin karşılayacağını öngörmektedirler. Bunu “İslam ülkelerinin dini hassasiyetlerine saygılı, 64 subay ve astsubay desteğiyle” yapacaklarını ifade etmişlerdir.
TSK’den emekli olan bazı özel harpçi subay ve astsubayların yüksek maaşlarla bu güvenlik şirketinde göreve başladığı ve bu kamplarda IŞİD ve türevlerine gayrİ nizami harp eğitimi verildiği iddia edilmiştir. IŞİD’ci teröristlerin eğitildiği bilgisi Batılı istihbarat teşkilatlarının eline geçince eğitimlerin dondurulduğu, gizli silahlı yapının ise kamplarda eğitilmeye devam ettiği yine iddialar arasındadır. Kamplara alınan gençlerin bazılarının ise; AKP Gençlik Kolları ve Osmanlı Ocakları’ndan gelen gençlerin olduğu öne sürülmüştür.

***

İddialar sadece bunlarla kısıtlı değildir; Türkiye’deki muhtemel iç savaşın taşlarının döşendiği, yurtiçinde ve gerekirse yurtdışında kahve-bar taramayı, bombalama yapmayı, suikastlar gerçekleştirmeyi göze aldıkları da kamuoyu tarafından tartışılmaktadır.
Bu çerçevede:
1- SADAT’ın askeri eğitim ve danışmanlık alanlarında faaliyet göstermesine ilişkin herhangi bir bakanlık veya resmi devlet kurumlarınca verilmiş bir izin mevcut mudur?
2- SADAT’ın TSK’ye alternatif oluşturması için faaliyet göstermesine hükümet tarafından izin verildiği iddiası doğru mudur?
3- SADAT’ın kimlere, hangi gruplara ne tarz eğitim ve silah sağladığı devletin herhangi bir kurumu tarafından takip edilmekte midir? Eğer takip ediliyorsa hangi gruplara, ne tür eğitimler hangi tarihler aralığında ve nerede verilmiştir?
4- SADAT’ın eğitim verdiği kamplar nerede yer almaktadır? Bu kampların kontrolü kimler tarafından sağlanmaktadır?
5- Türkiye’nin IŞİD’i beslediği ve SADAT’ın kamplarında eğitildiği iddiası doğru mudur?
6- Gerilla eğitimi veren SADAT’ın kontrol edilmemesi durumunda, ne gibi sıkıntılara gebe olduğumuzu öngörüyor musunuz?

***

Bakalım Başbakan bu çok ilginç ve korkunç sorulara ne yanıt verecek?