Neden Yapamaz?

04 Ekim 2011 Salı
\n

4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında toplanmış olan Sivas Kongresi’nde ele alınan konulardan biri de o heyetin yeni bir anayasa yapıp yapamayacağı konusuydu.

\n

Kimi delegeler, heyetlerinde birassamblee constituante(bu sözcükler kullanıldığı için, böyle yazıyorum) niteliği olduğunu söylemişler, yeni anayasadan yana tavır koymuşlardır. Hatta delege’lerden Ahmet Rüstem, Mustafa Kemal Paşa‘ya hitaben şunları dile getirmiştir:

\n

- Paşa şimdi siz her şeyi yapabilirsiniz. Unutmayınız ki, burada Cemiyetler Kanununa göre teşekkül etmiş bir heyet değiliz. Bizim bir ihtilal heyetinden başka bir hüviyetimiz yoktur. Mahiyetimizin bize verdiği cüretle her şeyi yapabiliriz.

\n

Mustafa Kemal bu görüşe katılmayacak, yeni bir anayasa için TBMM’yi ve 1921 yılını beklemek gerekecekti.

\n

83 yıl sonra yeni anayasa için partilerin uzlaşma komisyonunda anlaşmalarıyla, yeni bir sivil anayasa yapma konusu bir kez güncelleşti.

\n

Burada bir noktayı özellikle vurgulamak gerek. Yeni anayasanın bariz vasfı sivilliğinden çok demokratikliği olmalıdır. Bakınız 12 Eylül Anayasası’nın, 12 Eylül 2010 referandumuyla tadil edilmiş sivil hali, yargı bağımsızlığı konusunda, askerin izi olan düzenlemeden daha antidemokratiktir.

\n

Herhalde amaç, böyle bir anayasa yapmak değildir ve olmamalıdır da...

\n

***

\n

Yeni anayasa konusunun bir kez daha güncelleşmesi üzerine kimileri itiraz ettiler:

\n

- Bu Meclis anayasa yapamaz.

\n

İtirazda bulunanlar iki sava dayanmaktaydılar.

\n

Birincisi geçen Meclis’te de ileri sürülmüş olan iktidarın, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunun mahkeme kararıyla sabit olmuş olması.

\n

Bu savı geçerli olarak kabul edersek, yeni anayasayı bir süre rafa kaldırmamız gerekecektir. Çünkü aynı iktidar, bir sonraki Meclis’e daha çok oy alarak gelmiştir ve bu seçmen eğilimiyle, durum bir süre daha değişecek gibi görünmemektedir.

\n

Bu durumda yeni anayasa girişimini rafa kaldırmamız gerekecektir ki kamuoyunun isteği aksi yöndedir.

\n

İkinci sav ise bu Meclis’in milli iradenin yansımasını engelleyen, antidemokratik, yüzde 10 seçim barajısistemiyle seçilmiş olmasıdır.

\n

Seçim barajının demokrasiye aykırı olduğu doğru.

\n

Ama BDP şemsiyesi altında seçilenlerin katkısıyla, seçim barajının yarattığı sakıncanın aşıldığı da bir gerçek.

\n

Başka bir deyişle baraja rağmen bu Meclis temsil niteliği düşük bir heyet değil.

\n

***

\n

Bu nedenle, görüşmeler başlamadan, bu Meclis anayasa yapamazdemek yanlış.

\n

Yeni anayasanın oluşma sürecine katkı vermek, bunu yaparken de anayasanın hangi ölçütlere uygun olması, hangi güvenceleri mutlaka barındırması (çünkü bir anayasa aslında vatandaşın özgürlük güvencelerinin senedi demektir) gerektiğinin her parti tarafından açıklanması gerekmektedir.

\n

Bu yapılmadan yalnızca istemezüktavrı içinde görünmek, zararlı oluyor.

\n

Örneğin, CHP’nin 12 Mart 2010 referandumu sırasında, AKP tarafından önerilen ve kabul edilen yargı ile ilgili düzenlemelere karşı çıkışı haklıydı. Ama öte yandan yargının reforme edilmesi zorunluluğu da ortadaydı. Bu durumda CHP yargıdaki reform konusunda kendi görüşlerini bir bütün olarak ortaya koymalıydı, bunu yerine getirmeyerek yanlış yaptı.

\n

Şimdi de aynı yanlışa düşmemek gerek.

\n

Burada bir yanlış anlamanın önüne geçmek isterim.

\n

Ben bu Meclis bu çoğunlukla çağdaş bir anayasa yapar iddiasında değilim.

\n

Ama yapabilip yapamayacağının yaşayarak görülmesi için sürecin başlatılması gerektiğini, yoksa baştan istemezük tavrının zararlı olacağını belirtmek isterim.

\n\n\n
\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları