Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Okul ve Özgürlük
Sevgili,
\nO zamanlar eylülün son haftasında açılırdı okullar. Sıcak aydınlık, mis gibi deniz kokan lacivert özgürlük günlerinden sonra üzerimize kapanırdı demir kapılar.
\nYatılı okulu, hele hele ilkokulu hiç sevmedim.
\nOysa koşullar çok iyiydi.
\nHer şeyden önce, şehzadeler, sultanlar, prensler için Boğaz kıyısında bir feriye (ikinci derece) sarayı olarak yapılmış olan bir binadaydı okulum. Manzara güzel, sınıflar sıcak, yemekler yeterli ve pek de âlâ lezzetli, olanaklar elverişliydi.
\nGerçi bütün öğrenciler aynı ekonomik imkânlara sahip değildik ama yaşam düzeyleri arasında büyük uçurumlar yoktu ya da varsa bile biz pek hissetmezdik.
\nYine de hasreti yoğunlaştıran özgürlük eksikliği yok mu, işte o bana okulu hapishane gibi hissettirirdi. O yüzden yaşamım boyunca şu tümceyi sık kullandım:
\n- İlk hapishanem okulumdur.
\nOysa iyi okul, laik okul, yani gerçek, çağdaş okul özgürleştiricidir.
\nŞimdi düşününce anlıyorum ki okulum bütün özgürlük hasretime rağmen hapishanem değilmiş.
\n***
\nGeçen gece bir televizyon programında eğitim sistemimizi tartışıyorduk. Konu laik eğitime geldi, eğitimin salt dinsel temelli olmamasının laik diye nitelenmesine yetmediğini, aynı zamanda tartışmalı, sorgulayıcı, tabulara yer vermeyen yapıda olması gerektiğini de belirttim.
\n- O zaman hiçbirimiz laik eğitim görmedi dedi, programı yöneten zarif hanım.
\n- Yok diye atıldım, ben laik eğitim gördüm. Hem de ilkokuldan başlayarak...
\nGülümseyerek baktılar, ne kadar inandılar bilmiyorum, vakit yoktu uzun anlatmaya.
\nOysa araştırmacı, katılımcı, sorgulayıcı tartışmacı bir eğitim görmüştüm, okuduğum devlet okulunda.
\nÜstelik ilkokuldan başlamıştı bu.
\nÖrneğin tarih derslerinde Eşref Bey ile Necdet (Kut) Bey iki sınıfı kütüphanede bir araya getirir, hepimizin önüne daha önceden hazırlayıp teksir edilmiş soru kâğıtlarını koyarlardı.
\nOrada, sorular ve yanıtlarını, kendi ders kitabımızdan ya da Emin Oktay’ın ortaokul ve lise kitaplarından veyahut başvuru kitaplarından hangi sayfa hangi paragrafta bulacağımız yazılı olurdu.
\nBöylelikle her öğrenci, soruların yanıtlarını bulmak için en aşağı dört başvuru kaynağına sahip olurdu. Bütün ders boyunca konu araştırılır, sonraki saatte de öğrenciler cevaplarını tartışarak araştırdıkları konuyu işlerlerdi.
\n***
\nGenç Cumhuriyet öğretmeni Necdet Kut, Cumhuriyetin temel devrimleri gibi dil devrimine de inanırdı. Ukala bir ilkokul 3. sınıf öğrencisi olan bense, nereden kafama takılmışsa takılmış, bu hareketin dili yoksullaştırdığını ileri sürer uzun uzun itiraz ederdim.
\nNecdet Hoca dinler, benimle aynı görüşte olanlar olup olmadığını araştırır, sonra buyurganlık etmeden beni yanıtlardı.
\nDirenirdim.
\nKızmazdı.
\nBen bir öğrenci, bir bireydim, düşünce sahibi olmak ve bunu ileri sürmek özgürlüğüm vardı.
\nBir de unutmayayım söylemeyi, neden bilmem Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulu olmamıza rağmen, sabahları sınıfta o meşhur “Türk’üm doğruyum çalışkanım” diye başlayan andı okumazdık.
\nTartışmacı, sorgulayıcı, katılımcı, kuşkucu bir eğitim düzenimiz vardı.
\n1940’lı yılların sonları 50’lerin başlarıydı.
\nÖğretmenimiz, (benim olayımda Necdet Kut) onun fikrinin tersi söylenince kızıp susturmak ne söz, tam aksine, aykırı düşüncelerimizi açıklamamızı teşvik ediyordu.
\nİşte buydu laik eğitim.
\nDaha doğrusu tek eksiğimiz, eğitimin karma olmamasıydı. O kadar eksik olsundu.
\nEh iyi eğitim kurumuyduk derken köy enstitüleri kadar iyiydik de demiyorum.
\nBu özgürlük okulundaki öğretmenlerimden Necdet Kut Hoca doksanlarını sürüyor, çok şükür sağ ve sağlıklı. Tüm evlatları gibi buradan minnetlerimi sunuyorum.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!