Arif Kızılyalın

2024 için kritik oylama: 9-7 ve içeriden vuranlar!

23 Eylül 2018 Pazar

Türk futbolu için zurnanın ‘zırt’ dediği yer geldi çattı. Avrupa futbolunun ‘lordlar kamarası’; 27 Eylül Çarşamba günü, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ev sahibini açıklayacak.
Aylardır ev sahipliği için hazırlanan Türkiye’yle Almanya, İsviçre’nin Nyon kentinde son kozlarını oynayacak.
UEFA’nın Sloven başkanı Aleksander Ceferin’in oy kullanmayacağı seçimde İcra Komitesi’nin 16 üyesi ya ‘Türkiye’ diyecek ya da ‘Almanya...
Gönül istiyor ki Türkiye, 2024’e ev sahipliği yapsın.
Çünkü genç ve futbolu deli gibi seven Türkiye nüfusu, ‘yaşlanan’ Almanya’ya göre büyük avantaj. Hele Bundesliga maçlarında, ‘Biz bu şampiyonayı istemiyoruz’ pankartları açılırken ‘istekli görüntümüz’, kazandığımızın ilanı sanki... Keza turizm ve devlet güvencesi de oy kullanacak İcra Kurulu üyelerini ikna edecek gibi duruyor. Daha önemlisi, Avrupa Şampiyonası için ülkemize gelecek milyonlarca futbolseverin yeni bir coğrafyayla tanışacağı gerçeği; Göreme’sinden Belek’ine, Efes’inden Ayasofya’sına yüzlerce noktanın keşfedilecek mekânlar olarak görülmesi, ‘Türkiye’ seslerini güçlendiriyor. Portekiz’i EURO 2004’e, Atina’yı da olimpiyata taşıyan faktörün, turizm ve tarihi dokudan başka bir şey olmadığını anımsamakta fayda var!
Sözün özü Türkiye’nin en önemli kartı ‘sıcak’ yüzü...
Ne var ki avantajlarımız kadar handikaplarımız da bir hayli fazla!
Öncelikle bir önceki dönem UEFA asbaşkanlığı yapan Şenes Erzik’in lobisini kullanamadık. Gerçi Erzik sayesinde İcra Kurulu’na giren 2-3 üye 27 Eylül’de ‘Türkiye’ zarfını sandığa atacak. Keşke bu projenin en tepesine hemen her kesimin önünde ceket iliklediği ‘President Erzik’i koysaydık. Yine ‘dünyanın en hızlı boşalan statları’ sloganı yerine ‘günün 24 saati yaşayan canlı statlar’ diyebilseydik sunumda... İşin kötüsü 10 stadın 2’si hâlâ ‘maket.’ Özellikle finalin oynanacağı Atatürk Olimpiyat Stadı; 2020 Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapacak, ardından yıkılıp maketteki mekan inşa edilecek..
İnşaat konusunda Türkiye, verdiği sözü tutar tutmasına da ekonomi bu hızla geriye sararsa biz o stada nasıl para buluruz, onu kestirmek güç. Hele Ankara’dan öte tüm yol, köprü, tünel inşaatları durmuşken Olimpiyat Stadı’na 300-400 milyon dolar ayırır mı o günkü hükümet, tahmin etmek zor... Ayrıca 2020 Olimpiyatları’nın ev sahipliği seçiminde ‘en büyük kozumuz’ diye tutunduğumuz TOKİ’nin ‘devlet destekli’ tesis sözünden gol yemişken hâlâ maketlerle İcra Kurulu’nun önüne çıkmak ne denli doğru? Ekonomik çöküşün devam edeceği endişesi, bir başka felaket senaryosu 2024 yolunda... Çünkü işsizlik; ‘açlık’ demektir, açlık; ‘suçu’ beraberinde getirir. Güvenlik de bu turnuvaların bam telidir.
Ve gelelim yeni uygulamaya, konan insan hakları kriterine; kabul edelim ki burada çok gerilerdeydik, sonradan Tanrı yardım etti, Mesut Özil’in ‘ırkçı’ Almanlarca Alman Milli Takımı’ndan soğutulması sonrası, ‘insan ve işçi haklarının korunması’ kriteri lehimize döndü. Ne var ki, Mesut’a yapılan sponsor baskısıyla konu kapatıldı ve Almanlar durumu eşitledi. Şimdi ise bu kriter yeniden üzerimize doğrultulmuş bir silah konumunda... Sağolsun (!) HDP Milletvekili Ahmet Şık’ın “Şampiyona Türkiye’ye verilmesin. Çünkü ifade özgürlüğü yok. Bu ev sahipliği dikta rejiminin kabul edilmesidir” şeklindeki demecinin Alman TV’lerince malzeme edilmesi, Türkiye’ye 2024 yolunda ağır bir gol attı. Ahmet Şık artık gazeteci değil, siyasetçi. Siyaset de iktidar olmak ve ülkeyi yönetmek için icra edilen bir zenaat. Ama demek ki Ahmet, partisinin veya partisinin ittifak yapacağı koalisyonun ‘iktidar’ olacağına inanmıyor. İnansa 2024’e kadar gerçekleşecek en az 3 seçimi hesaplar, ardından, “2024’te halkın iktidarında dört dörtlük bir şampiyona düzenleriz” der, bu can sıkan demeci de vermezdi. Ya da danışmanlarına sorsa; partisini Meclis’e taşıyan kesimin futbolla, Galatasaray’la, Fenerbahçe’yle, Beşiktaş’la ve doğal olarak Ulusal Takım’la ilişkisini irdelese, bu hataya imza atmazdı. Ama dedik ya, Türkiye’de siyaset ‘üzüm / bağcı’ düzleminde yapılıyor!
Sözün özü, oylamada şu an durum 9-7 bandında. Gönlümüz de güzel ülkemizden yana ama kim kazanır kestirmek güç!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları