Arif Kızılyalın

‘Ama’sı Yok!

11 Nisan 2015 Cumartesi

Fenerbahçe Futbol Takımı’na Rize-Trabzon karayolunda yapılan silahlı saldırı, en basit tanımı ile terör eylemidir. Bunun “ama”sı, “fakat”ı, “ancak”ı, “amma ve lakin”i olmaz.
Eğer, saldırgan ya da saldırganların (ki organize bir eylem gibi duruyor) tüfeğindençıkan çelik bilyeler, cefakâr şoför Ufuk Kıran’ın şakağına değil de gözüne isabet etse, genç sürücü 110 kilometre ile seyir halindeyken frene basıp otobüsü kenara çekemese, şu sıralar mezar başında ağıtlar yakıyor, Portekizlisinden, Kamerunlusuna, Nijeryalısından, Slovak’ına konuk futbolcularımızı çelik tabutlar içerisinde ülkelerine uğurluyorduk.
Öncelikle bu eylemin faillerinin henüz bulunamamasının, gerçekten bir istihbari ve polisiye ayıp olduğunu belirtmekte fayda var.

Vali Bey’in ayıbı!
Yeri gelmişken söyleyelim, Trabzon Valisi Celil Öz’ün, olaydan hemen sonra yaptığı “taştır, taş, mermi değil” açıklaması ayıpların en büyüdüğür. Gerçi ondan da büyük bir ayıp, mülkiye müfettişlerinin hâlâ bu vali hakkında soruşturma açmamasıdır. Ki, Celil Öz’ün kırdığı cevizler Fenerbahçe’ye saldırı eylemini eline yüzüne bulaştırmakla da sınırlı değildir.

Anımsarsanız Vali Beyimiz Amasya’daki çalışma döneminde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı pastaneden bozma bir çay evinde kutlamaya kalkmıştı.
Yeniden terör saldırısına dönecek olursak, hepimiz bu katliam girişiminde yetersiz kaldık. Gazeteci, gazeteciyi eleştirmez derdi bir meslek büyüğüm, ama Fenerbahçe’ye yönelik bu eylemi, ertesi günkü nüshalarında görmezden gelen basılı yayın organları, kocaman bir tenkidi hak ettiler. Keza, TFF de eleştiri sıralamasında liderliğe oynuyor. Sakın, “Maçları erteledi ya, daha ne yapsın” demeyin. TFF, saldırının boyutunu öğrenir öğrenmez, ertesi gün durdurmalıydı tüm ligleri. İş işten geçtikten sonra değil.

Hadi erteleyelim!
Cumartesi Fenerbahçe ölümden dönsün, pazar tüm sahalar şen şakrak, ne bir protesto pankartı, ne farkındalık yaratacak bir duruş, neden sonra akıllar başa gelince, “Ligi 1 hafta erteleyelim” kararı. La Fontaine görse kıskanırdı, TFF’nin bu kurt masalını.
Ayrıca Fenerbahçe’nin pazartesi günü “Biz bu şartlarda oynamayacağız” açıklaması gelmese inanın erteleme falan da olmazdı. Bu kararı alıp, akşamına Beşiktaş-Başakşehir maçını oynatmak, fiili saldırıların en yoğun yaşandığı PTT 1. lig, 2 ve 3. liglerdeki futbol emekçilerine “hadi evladım sahaya” demek ne denli insani, onu da bilemiyoruz. İnsani olmayan bir davranış da Kulüpler Birliği Vakfı’ndan geldi bu konuda.
Gerçi Göksel Gümüşdağ’ın, “Fenerbahçe sahaya çıkmazsa, bunun hukuki boyutu olur, sonuçlarına katlanır” lafının önü ve arkasında bu söylemi kabul edilir boyuta getiren sözler var, ama teknik direktörüyle, futbolcusuyla, malzemecisiyle ölümden dönen bir camiaya, dolaylı da olsa aba altından sopa gösteremezsiniz...
Ve son iğne Trabzon camiasına...
2 şüpheli gözaltına alındı, Vali Bey’in dediği bulgular kriminal incelemeye takılınca da serbest kaldılar. Umarım suçsuzdurlar. Ama, iki kuzeni, nezarethaneden çıkar çıkmaz omuzlara alıp, “Trabzon sizinle gurur duyuyor” demek neyin nesi? Belki o 2 gence değil ama onları omuzlara alan “densiz”lere Trabzon’un kanaat önderi büyükleri gereken dersi vermeli...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları