“Sevgili Erzurumlu kardeşlerim, sizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şu gördüğünüz tesisler, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en modern tesisleri. Şimdi sporcular buralarda kayacak. Daha sonra o pistler, o kuleler, Erzurumlu vatandaşlarımın hizmetine sunulacak. Oralarda yetiştireceğimiz şampiyon sporcularla olimpiyat madalyaları kazanacağız.”
Bu sözler cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
Erdoğan, 2011 yılının soğuk bir şubat akşamı yapmıştı bu konuşmayı; binlerce Erzurumlu ile spor dünyasının önde gelenlerine hitaben yapmıştı.
Aradan 3 yılı aşkın bir süre geçti. Bu zaman içinde bırakın şampiyon sporcu yetiştirmeyi, birçok branşta olimpiyat vizesi bile alamadık diye dövünürken yaklaşık 100 milyon TL’ye mal olan (yaklaşık 50 milyon dolar) atlama kulelerinin pisti de başımıza geçti.
Şanslıymışız ki, heyelan anında antrenman yapmıyordu sporcular. Yoksa, kürsü hayali ile antrenman yapan sporcularımızı sonsuzluğa uğurluyor olacaktık.
Şimdi bu rezalete kimse “Allahın işi, doğal afet, kayağın fıtratında var” falan demesin.
Siz, çoğunluğu İTÜ, ODTÜ’den gelme değerli bilim insanlarının raporlarını buruşturup çöpe atar, uçağınız Erzurum Havaalanı’na inerken danışmanlarınıza “Yahu Mustafa (Varank) şu Palandöken’in altındaki tepeye iki tane kule koysak, akşamları da ışıklandırsak tüm kentin çevresi değişir” talimatı verip heyelan bölgesine kule yaptırırsanız bu kaza kaçınılmazdır. Ki, çok yakın bir tarihte, 3. köprü ile 3. havaalanı inşaatlarında da benzeri facialar yaşanacaktır; çünkü kulağımıza gelen duyumlara göre bu iki inşaat alanında da ne toprak ölçümlerine önem veriliyormuş, ne çevre yasasına!
Şimdi Sayın Başbakan çıkıp da “Bu kaza CeHaPe zihniyeti” derse kimse şaşırmasın. Çünkü toplum olarak Sn. Erdoğan’a kayıtsız şartsız inanıyoruz.
CHP demişken bence ana muhalefet partisinin değerli vekilleri, şu Erzurum olayının üzerine gitmeli. Erzurum vesilesi ile Trabzon ve Mersin’de yaptırılan ucube tesislere de bakılmalı, bu inşaatların ihaleleri gözden geçirilmeli, hangi “yandaş” firmalar, ne şartlarda bu ihaleyi kazandı incelenmeli. Hatta, olimpiyat sürecinde kimlere ne ödemeler yapıldı, “lobi oluşturuyoruz” denilerek kimler Türkiye’nin ve dünyanın sayılı tatil mekânlarında ağırlandı, isterseniz bir göz atalım! İnanın, Erzurum’daki tesis rezaleti, Titanic’i batıran buzdağının sadece üstündeki kütle kadar “güdük” kalır.