Fikret Orman’ın 7 yıllık Beşiktaş Kulübü Başkanlığı dönemi dün bitti. Gerçi, henüz resmi konrge kararı alınmadı, genel kurul süreci başlamadı, ama bu saatten sonra ne Fikret Orman geri döner, ne camia, Orman ve ekibine, “Bizi bırakma” der.
Öncelikle şunu belirtmekte yarar var ki, Orman’ın göreve geldiği 2012 yılında Siyah-Beyazlı kulübün Türk Lirası bazında borcu 430 milyon civarındaydı ve yönetilebilir bir yapıdaydı. Şimdi ise bu rakam Divan Kurulu kayıtlarına göre 2.6 milyar; camia bir de 950 milyon teminattan söz ediyor. Topladığınız zaman borç 3.5 milyar. Elbette, -istifası beklenen- yeni teknik direktör Abdullah Avcı ile takımdaki yerli oyuncuların, hatta düşük maaşlı personel haricinden profesyonel çalışanların 2 ile 8 aydır maaş alamadığı iddiaları da düşünülürse vay haline kulübün!
Bu bağlamda, Fikret Orman, gerçekten arkasında büyük bir enkaz bırakarak gidiyor.
Acaba bu borç, hatalı transferler, vurdumduymaz harcamalar, inanılmaz menajer komisyonları, yıldız futbolculara “açıktan” ödenen imza paralarıyla mı katlandı, yoksa İnönü Stadı’nın gerçekten Avrupa’nın en iyi statlarından biri haline getirilip camiaya kazandırılan Vodafone Park projesi mi kasayı boşalttı onun kararını elbette kongre üyeleri verecek.
Ancak bir gerçek var ki, göreve yeni gelecek isim, gerçekten ve sözcüğün tam anlamıyla, “Ateşten Gömleği” sırtına geçirecek. Çünkü, özellikle yeni transferlerin hem geçmiş taksitleri, hem kongre sürecindeki gelecek taksitler, bankalara verilen geri ödeme taahhütleri başkanlık için adı geçen Ahmet Nur Çebi, Hasan Arat, Hürser Tekinoktay, Serdar Bilgili veya her kimse onun önünde, “derinliği ölçülemeyen” buzdağı bir buz dağı gibi duruyor!
Fikret Orman’ın, dünkü - ani - istifa kararına gelirsek; “Biz buralara Beşiktaş aşkı ile renklere hizmet için geldik, küfür yedik, bunu hak etmiyoruz” gibi cümleler kurdu Sayın Orman. Gerçekten de bir işi gönüllü veya profesyonelce yapan hiç kimse hakarete uğramamalı. O yüzden Fikret Orman’ın bu “duygu” yüklü açıklamaları taraflı, tarafsız herkesi çok üzdü. Ancak bu açıklamaları, “tamamen duygusal(!)” bulan da var. Bunun da ayırdına Beşiktaş kongre üyeleri varmalı ibra günü!
Ve o üyeler, bu kez eğer gerçekten kulübün yarınlarını düşünüyorlarsa, “geleceğe yönelik tüm” defterleri açacak isimleri kulübün başına getirmeliler. Ancak bu defterler Orman’ın 7 yıllık görev süresi ile sınırlı kalmamalı, Yıldırım Demirören ve Serdar Bilgili’ye, yani Süleyman Seba sonrasına kadar uzanmalı ki, bir daha hiç kimse başına geçtiği kulübün parasını har vurup harman savurmasın!