Günümüz Türkiye coğrafyasında ‘adam gibi adam’ lafı çok moda.
Olur olmaz yerde kullanılıyor. Hak edene, etmeyene bu yakıştırmayı yapıyor halkımız.
Gelgelelim bu kez genç bir insan hem yaptığı iş hem de duruşuyla bu apoleti taktı omuzlarına.
Evet, Galatasaray - Trabzonspor maçının kahramanı Bordo - Mavililerin kalecisi Onur’du. Belki takımını yenilgiden kurtaramadı ama Trabzon’u tarihi bir hezimetin göbeğinden çekip aldı. Saymakla bitmez; Sneijder, Burak, Drogba, Selçuk, Riera... Hepsinin şutlarında duvar ördü kalesine, sadece Burak Yılmaz’ın 2 şutunda çaresizdi. İlkinde top bilardo gibi kaleye gitti, ikincisinde Burak hareketli topa ayağını uzatıp yönünü değiştirince genç kaleciyi üzdü.
Ama seyirci de şutunu kurtardığı Drogba da Snejider de eğer alkışlıyorsa bu genç insanı, futbolumuzun Onur’udur. Lütfen bozma kendini, böyle devam et; ‘yolsuzluğun’, ‘rüşvet’in, ‘adam kayırma’nın ayyuka çıktığı Türkiye’nin gururu ol.
Gelelim maça; bir Galatasaray - Trabzon klasiğiydi... Malouda’nın yokluğu belli ki etkilemişti Karadeniz ekibini. Maçın başlarında da Colman, Gökhan’ın hatasından önünde bulduğu topu ağlara yollayamayınca Galatasaray 2. yarıda tempoyu arttırıp golleri buldu. Hollandalı Sneijder için kaleciler dışındaki ‘en iyi isim’ yakıştırmasında bulunabiliriz. İnanılmaz ara paslar attı, kötü oynayan arkadaşlarının defosunu örttü. Elbette öyle ya da böyle 2 golü atan Burak. Ama onun dışında Drogba dahil birçok isim formsuzdu. Muslera ise Onur kadar olmasa da 2 çok önemli kurtarışa imza attı.
Sonuçta Fenerbahçe’nin yenildiği haftada kazanıyorsanız bu önemli bir kazanımdır...
Trabzonspor’da ise yükü omuzlamaya çalışan Olcan’ın çabası yetmedi desek yalan söylemiş olmayız. Bosingwa, Colman, Yusuf kendine oynuyor. Henrique havasında değil, çözüm olmadı. Ama maç 0-0’ken Colman, 1-1’ken de Olcan’ın şutları gol olsa bugün çok farklı şeyler konuşuyor olurduk.